25 Kasım 2009

Yeni işim,yeni bir ben:)




Çokkkkk sevgili okuyucularım, blogdaşlarım (ne demekse),arkadaşlarım, canlarım, beni sessizce takip eden takipçilerim,nasılsınız cümleden:P Özledim sizi yahu,okumayı yorum yazmayı blogumla ilgilenmeyi,siz de beni özleniz mi:D

Neyse bu kadar şamata yeter demi arkadaşlar,ciddi olalım bakalım hemen şımarmayalım öyle,şiişştt muko hanım kendinize gelin burası öyle şımaraılacak bir yer değil demi:PÇok saygın ve bir okadar da ciddi bir kurum:P

Ne diyorum ki ben ya ,çenem düştü ama bu sefer boş boş düştü hemde:)
Sağlığım gayet iyi çok şükür artık baş dönmelerim geçti, Rabbime binlerce kez hamd olsun ki aylarca sürmedi ve üç haftada bitti,ama ilaçlarımı kullanmaya halen devam ediyorum doktorum emriyle tabiki:D

Eee bu arada işede başladım ya hani çok fazla vakit bulamıyorum şu sıra bilgisayara oturmaya,ama hele bir iş temposuna alışayım bunuda halledicem eminim bundan:)
Haftanın beş günü iki ayrı gurupla çalışacağım,birinci gurupda 15 kişi var ikinci gurupta 13 kişi,ikinci gurupla henüz tam anlamı ile tanışamadık,bayram üzeri olduğu için haliyle herkesin işleri var,bayram sonu başlıyacazğız Allah kısmet ederse.

Birinci gurupla yarın ikinci dersimiz olacak.16 ila 36 yaş aralığında gözleri ışıl ışıl parlayan,peşimde hocam hocam diye gezinen öğrencilerim var.İlk gün açıkçası korkuyordum nasıl olacak, nasıl yapacam gibi endişelerim vardı,fakat bunun yersiz bir korku olduğunu anladım ve hemen öğretmen moduna girdim bile,çok zor olmadı yani,sanki yıllardır öğretmenlik yapıyormuş gibiyim:) Dün öğretmenler günü sebebi ile bir program vardı ve orada öğretmen vasfı ile bulunmak çok güzel bir duyguydu.

Bana düşen sadece şimdilik bu iş temposuna çabucak ayak uydurmak olucak,çünkü halen ev işlerini aksatabiliyorum, bazen çok düzenli, bazı günlerde ise iş dönüşü yaparım diye bırakabiliyorum,buda hiç iyi olmuyor.Ama en sevdiğim tarafı,eve geldiğimde herkesin yataklarını toplamış olduğunu görmek oluyor,çünkü evden ilk ben çıkıyorum eşim ve çocukları uyurken bırakıyorum,"bana yardımcı olursanız başarırım" diyorum sürekli ve buda işe yardı çok şükür:)

Çocuklar çok istekli görünüyorlardı çalışmam için hiç sorun olmayacak derken,Ömer Talha biraz sorun çıkardı,görünüşte benim çalışmam için istekli fakat psikolojisi bozuk sanırım çünkü,geçen hafta sürekli kolu ağrıdı,gece yatarken üzerine yatıyor,arkadaşları ile oynarken hiç ağrısı yok,kolunu hareket ettiriyorum yine sorun yok ama evde baş başa kaldık mı sürekli ağlamaklı bir halde kolum ağrıyor demesi üzerine doktora götürdüm fakat fiziksel hiç bir şeyi yok.Ardından Baş dönmeleri başladı,aynı benim hastalığım dönemimde ki hareketleri takrarladı durdu,artık biraz sert oldum ona karşı sonrasında bişeyi kalmadı.Ve normalde geceleri yatağını ıslatırdı Ömer ama çok şükür ki yedi aydır bırakmıştı ve yine işe ilk başladığım günlerde üç akşam peş peşe yaptı,ama oda geride kaldı.Sanırım bu şekilde tepki verdi,ilgi çekmeye çalıştı ama şimdilik hepsi geride kaldı inşallah bir daha tekrarlanmaz.

Kurban bayramınız mübarek olsun,Rabbim kestiğimiz kurbanları kabul eylesin inşallah...

17 Kasım 2009

Sonunda Olduuuuuuuuuu:)



Çok heyecanlıyımm çok sevinçliyim,mutlu muyum onu bilmiyorum ama dün geceden itibaren gözüme uyku girmedi desem yeridir ki ben başımı yastığa koyduğum an uyuyan ben bu gece iki saat uyuyabildim.Sebebi az sonraaaaaaaaaaaaaaa:)

Artık günden güne daha iyi oluyorum son üç gündür yatmadım,ara ara ben burdayım deyip beni sendeletse de razıyım çok şükür bu günüme son on günü düşününce bunada şükür diyorum ve geçecek inşallah buna da inanıyorum.Dün doktoruma kontrole gittim,ilaçları tekrarladı dinlenmem gerektiğini, stresten uzak durmam gerektiğini(nasıl mümkün olacaksa)kısa bir süreç olmayacağını söyledi,beklemekten başka çarem yok rabbim neylerse güzel eyler diyorum ve günün bomba haberine(benim için) geçiyorum sevgili okuyucum:)

Lise diplomamı aldığım gün Ko-Mek(Kocaeli Meslek Edindirme Kursları)na başvurumu yapmıştım usta öğretici olarak,dikiş,mefruşat ve makina nakış dallarında öğretmenlik yapabilmek için.Elimde bekarken halk eğitim kurslarından alınmış üç belgem vardı ve bu yeterliydi çalışmam için.Başvurumun üzerinden çok geçti Ko-Mek'te eğitimler başladığı için ümidimi kesmiştim ama geçen cuma günü mülakata çağırdılar kendimi çok kötü hisstmeme rağmen gittim bu benim için kaçırılmaması gereken bir fırsattı çünkü.
Neyse Gebze'de açık olduğunu oraya gidip gidemeyeceğimi sordular kesinlikle evet dedim fakat bu dönem başlayan yeni bir yasa gereği benim durumumda olanlar artık usta öğreticilik yapamaycaklarmış,kız meslek lisesi giyim bölümünden mezun olmak yada çıraklık eğitim merkezinden usta öğretici belgem olmalıymış bunu öğrendim sevinç ve hüznü aynı anda yaşamış oldum.Sonra bana yasal engelei şabailirsek siiznle çalışmayı isteriz dediler ve beni arayacaklarını söylediler.Hiç umudum kalmamıştı artık.

Ama dün doktordan çıktığımda beni ardılar ve görüşmek için tekrar çağırdılar giderken nasıl heyecanlıyım oldu diye gittim çünkü neden olmayan bişey için çağırsınlar ki:)Neyse görüşmelerimiz sonucu iş tekliflerini kabul ettim ve artık bende istediğim işte hemde çok iyi imnkanlarla çalışacağım.Çalışma saatleri hafta içi dokuz ila dört arası benim için süper bu,sonuçta çocukları da ihmal etmemiş olucam onlardan iki saat sonra eve gelicem çok da büyük bir kayıp değil bence...

Eve gelene dek ağladım çünkü beni dışardan liseyi bitirmem konusunda sürekli teşvik eden babam yanımda değldi bu sevincimi onunla paylaşmamıştım,her zaman onun desteğini arkamda hissetmeye öyle alışmışım ki onun yokluğu çokk fazla üzüyor beni,nasıl alışacam bilmiyorum:( Onun sayesinde bu durumdayım görüyarsan,duyuyorsann eğer babamm seninle gurur duyuyorum,iyiki senin gibi bir babaya sahiptim,seni çokk seviyorummmmmmmmm....

11 Kasım 2009

İç Kulakta Sıvı Kaybı,Çok Kötü Yaptı Beni...



Bu gün sekizinci gün ve ben yatıyorum,başlıktan da anlaşıldığı gibi hastalığım iç kulakta sıvı kaybı ve bu hastalığın insanı bu derece etkileyebileceğini hiç düşünmemiştim hatta bu hastalık hakkında hiç bilgim yoktu aslında,taki başıma gelene dek...
Geçen hafta sabah başım dönmesine uyandım,uykumda başımın şiddetli bir şekilde dönmesine kalktım ancak ayakta durmak ne mümkün,otururken yatarken ayaktayken her türde başım çok şiddetli bir şekilde dönüyordu ve tüm gözümün önündeki herşey birbirine geçmiş vaziyet alıyordu,gözümü kapadığım anda da aynısı devam ediyordu o daha da korkunçtu.Birde mide bulantısı eşlik etti tabi bu halime .O kadar kötü bir duygu ki yaşmayan bilemez diyorum.
Öğlene kadar ha geçer ha geçer diye hastaneye gitmedim,ama şiddettini artırarak devam etti,hatta kafamı sağdan sola bile çevirmem başımın dönmesi için geçerli oluyordu.Daha sonra şiddetli bir şekilde kusunca,hastanede aldım soluğu.Tahliller yapıldı ,serum takıldı ve ilaçlar verilerek nöroloji ve kulak burun boğaz doktoruna görünmem gerektiği söylenerek acilden çıkmış oldum.
KBB doktoruna gittim gerekli tüm incelemeleri yaptı ve emar (MR) verdi beş gün boyunca endişeli bir bekleyiş sonunda çok şükür ki MR temiz çıktı.
Ama şikayetlerim hâlen geçmedi bazen çok iyi hissediyorum kendimi bazen çok kötü,zaten doktorumun demesine göre en az 3 hafta en çok 8 ay sürebiliyormuş,tek duam en kısa sürede geçmesi ve normal hayatıma geri dönebilmek.
Başımı sağa sola çevirmek yok,aşağı yukarı bakmak yok,vucudumla hareket edicem başımı unutacakmışım,ani hareketlerden kaçınıcam,ses,gürültü,ışık,stres,sıkıntı ve üzüntüden uzak durucakmışım. Hiç bir yere yalnız gitmeyecek hatta lavaboya bile birinin gözetimi altında gidecekmişim.Bunları nasıl başrıcam bilmiyorum zaten kendimi kötü hissettiğim durumlarda dikkat ediyorum ama biraz da iyi oldum mu tamamen unutup ani hareketler yapınca ben burdayım diyor zaten hemen sendeliyorum.
Ayrıca verilen haplardan biri sinir hapı ve beni sürekli uyutuyor ve çok kötü bir durum buda,saf saf bakınıyorum o hapı içtiğim zaman içmek istemediğimi söyledim doktoruma maalesef kesinlikle içmem gerektiğini söyledi.
İnşallah en kısa sürede atlatırım,dualarınıza ihtiyacım var benide unutmayın emi dualarınızda...Rabbim kimseyi hastalıkla imtihan etmesin...

2 Kasım 2009

Yenilginin Hüznü-46.pdçs Etkinliği



Kocaeli Satranç İl Temsilciliği ile Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesinin bu yıl altıncısını düzenlediği Cumhuriyet Kupası Satranç Turnuvası 29 Ekim perşembe günü ile 1 kasım pazar günleri arasında yapıldı.Ve bu turnuvuya Ömer katılmak istememişti bizde zorlamadık haliyle,ama başvurunun saat 21.00 de son bulacağı akşam Ömer saat 20.00 da katılmaya karar vermesi(beyefendinin anca aklı başına gelmiş olmalı)bilgisayaramızın da problem yaratarak açılmaması sonucu komşumuza giderek kaydını yaptırdı çok bilmiş beyimiz.Turnuva yeri bize çok uzak ve ulaşımı da ters olduğu için ben gidemedim izlemeye,amcası götürdü zaten abisi da eşlik etti ona, bir günde babamız götürdü o günde ben müsait olmayınca gidemedim bu sefer.Neyse turnuvada kayıtlı gözükmüyormuş Ömer ilk gün amcasının uğraşları sonucu Ömer de turnuvuya katılmış oldu.

Heee şimdii bu kadar lafın sonucu Ömer acaba derece almış mı diye merak eder mi sayın ve çok sevgili okuyucum:)
Maalesef yine derece falan elde edemedik,yenilen aslan yenilgiye doymazmış bizim ki de o misal her turnuvaya ısararla katılıyoruz bakalım elbet bir gün derece elde ederiz demi sevgili okurum:)

Gerçi bu turnuvada 16 yaş altı birbirleriyle eşleşti hele ki bir rakibi 16 yaşında çıkmış karşısına, sonrakilerde genelde kendinden büyüktü,neyse efenim altı maçın ikisini kazandı yenilgiye doymayan yakışıklı oğluşum benim:)

Ama abisine göre acelecilikten kaybetti,"hiç düşünmeden oynuyor sırf oynamış olmak için"diye söylüyor abimiz.



Bu son dört gün satrançla dolup taşan evimiz,birde Ömer'in abisi ile oynama isteği ile gündemdeki yerini korudu.Yukarıdaki fotoğraflarda abimizin satranç oynarken ki şekilleri:)
Birde bana sıkı sıkı tenbihledi "sakın haaa bu fotoğrafları bloga falan ekleme" "tamam annecim" desemde eklemeden olurmu yaaa:)

Hatta bir an var ki onu canlı canlı izlettirmeden olmaz demi ama:P,Ömer beyin abisini yendiği an:)





Enese kızdı durdu kardeşine "benimle oynadığın gibi oynasaydın turnuvada maçların beşini alırdın"şeklinde.
Enes beni mahvedicek ama olsunnnnnn:P






Yine geçtiğimiz günlerde kareşimin nişan bohçasını götürdük oğlan evine,adet olmuş işte oğlan anası ve kız anası böyle şeyleri çok sevdiği için kıramadık bizde:D Gerçi bu tür adetler hoş şeyler bence de,ama şu erkek tarafının kıza,kız tarafınında erkeğe bişeyler alması falan bana hep ters gelmiştir sanki kendilerine bişey alamıyorlarmış gibi:)Güzel bir gündü,erkek tarafı çok güzel ev sahipliğile bizi ağırladı.




46. PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİNİN EV SAHİBİ sevgili Aynur-nurmutfakta arkadaşımız. İnş geç kalmamışımdır, bende bu tariflimle etkinliğe katılıyorum ve Aynur'cuğumada başarılar diliyorum.

Patates Çanağinda Rus Salatasi


İçindekiler

5-6 adet patates
Maydanoz veya dereotu
1 kase yoğurt
3 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı salça
Rus salatası için:
yoğurt,havuç,patates,bezelye,mayonez

Hazırlanışı

Patatesleri iyice yıkayın ve haşlamak üzere tencereye koyun. Haşlandıktan sonra kabuğunu soyarak iyice ezin. Ezmek için çatal kullanabilirsiniz. Daha sonra patateslerin içine doğranmış maydanozları ekleyin. İsteğe göre karabiber, kırmızı biber ve tuz ekleyin. İyice karıştırın. Ceviz büyüklüğünde parçalar alarak bardak şeklinde şekillendirin.İçini oyarak kase şekli verin.Ayrı bir yerde hazırlanan rus salatasını çanakların içine yerşleştirin ve istenilen şekilde servis yapın...