26 Ocak 2008

İlk Karnemizzzzzz

Yarıyılı bitirdik bile ..Daha dün gibi okulların açıldığıgün ve dün karne aldık zaman çok çabuk geçiyorr ve bizde okadar hızla yaşlanıyoruz:)
Önce Enes'den haber vereyimm çok şükürr takdir aldıı iki dersi dört geri kalan tüm dersleri beş çok şükür bu sene toparladı kendini çok sevindirdi bizi,eski Enes'imi geri kazandıımmmmmmmmmmm..
Ömer'inde bütün dersleri beş davranış tarafıda hepsi çok iyi bu karne döneminde çok iyiiizz ailecekkkkkkkkkkkkkkkkkkkk..İnşallahhh sene sonunda da aynısı olur.
Bende bilgisayar kursunu bitirdimm ve sertifikamı aldım çok şükür,biraz dinlenicem,önümüzdeki haftaya sanaldan tanıdığımm ama şimdi dostum olan arkadaşım Selma gelicek bana çok sevinçliyimmmmmmmmmmm..
Karnimizi alırken, fakat ışığı ayarlayamamdan dolayımı yoksa makinanın ayarları ilemi oynanmış anlamadım karanlık çıktı ya neyse idare edicez artık ..




Karne almadan önceki heyacanları..

Karnemizi aldıktan sonra anneannemnize gittik ,minübüste bir baktım cebinden küçük bir kitap çıkardı "Keloğlanın macareları" abisinin dolabından almış ,büyük bir insan gibi sanki kırk yıldır kitap okuyormuş edasıyla alıp okuması beni hem şaşırttı hemde çok sevindirdi,fotoğraf makinasıda yanımda olunca görüntüledim..






Minübüsten inincede hala okumaya devam edince dayanamadım fotoğrafını çektim bende:)


24 Ocak 2008

SOBE "Hayatın bana öğrettiği 3 şey"

Sevgili arkadaşım Yaren http://yarenle.blogspot.com/ beni sobelemiş teşekkür ederek cevaplamaya çalışayım..
1-Sevdiklerimizin kıymetini hayattayken bilmeyi ve onlara gereken sevgiyi gösterebilmek ve her fırsatta yüzlerine "seni seviyorum"diyebilmek bunu geçde olsa öğrendim çünkü duygularımı hiç belli edemezdim eskiden tabi:)
2-Güleryüzlü olmayı güleryüzün bir tebessümün çok önemli olduğunu,hiç bir şeye ve hiç bir kimseye karşı önyargılı olmamayı..
2-Hiç bir şey için geç kalınmış olmayacağını,insan istedikten sonra herşeyi ama herşeyi başarabileceğini öğrendim ki;on yıl önceki yaşamıma baktığımda bu konuda çok yol katettiğimi görüyorum.


Kişisel Gelişim Uzmanı "Oğuz Saygın" beyin seminerinde dinlediğim ve "hayatın içinde kişisel gelişim" isimli kitabında yer alan bu şiiride paylaşmak istedim..

İNSAN İSTERSE YAPAR
Bu bir başlangıç; yolları dönemeç ve inişli çıkışlı biliyorum.
Biliyorum, benim şansım ellerden daha az.
Biliyorum,herkesin gönlünde bahar,bendeki mevsim yaz.
Sustuğum her yerde konuşan bir şeyler var.
Işıklı kalemim,beyaz sayfalar...
Sokak başında bir ceviz ağacı...
Parmak uçlarımdan fışkıran acı...
Buz gibi odalarda soluk lambalar...
Sustuğum her yerde konuşan bir şeyler var.
Işıklı kalemim beyaz sayfalar...
Biliyorum, çok büyük hayallerim var.
Fikirlerim geniş, imkanlarım dar.
Olmayacak gibi benimkisi,
Düşlerim sayfaalra sığmayacak gibi.
Bir acayip sevda benimkisi,
Duvarlara topraklara kazıdığım,
Daha çocukluğumda bir tepeye yazdığım
Bir acayip sevda benimkisi.
Ulaşılması zor bir sevda.
Hep yalnızım sanıyordum,ama hiç yalnız değilim
Çünkü sustuğum her yerde konuşan bir şeyler var.
Zamanı haykıran masa saati...
Duvar takviminden düşen yapraklar...
sustuğum her yerde konuşan bir şeyler var.
Ve bir gün herkesin sustuğu yerde konuşan biri var.
Ellerinde koca bir bahçe ve yemyeşil bahar...
Çevresinde ona koşan insanlar...
Ben de gittim dedim ki:
"Hocam, hayallerim var!"
Ulaşmak mümkün değil, imkanlarım dar.
Yaparsın dedi bana,insan istedi mi yapar.
Çok değildi olmak istediğim,
Ya bir şair ya bir yazar.
Bu bir başlangıçtı,yollar düzeldi birden.
Odalar sıcaktı,parlaktı lambalar.
Ben yazdıkça açıldı sayfaalr,
Bak işte başardım hocam.
Ve işte bendeki mevsimde bahar...
İnsan istedi mi, insan isted mi mutlaka yapar.
SAFURE AKSOY
Eğer kabul ederlerse sevgili Ayça http://tongucbey.blogspot.com/ ve sevgili Aysun http://ibrahimberk.blogspot.com/
sobeliyorum.

22 Ocak 2008

AKLINI BAŞINA AL

Anne karnindaki bir cocugun agzi vardir, gozu vardir, kulagi vardir, eli vardir, ayagi vardir. Butun aza ve cihazati tam tekmil verilmistir. Halbuki bunlarin hicbirine orada luzum yoktur. Orada cocuk, gidasini, gobeginden annesine bagli bir hortumla almaktadir. Simdi bu cocuk: - Ya Rabbi! dese, su hortum bana yetmektedir. Pekiyi su agiza, su goze, su kulaga, su ele, su ayaga ne luzum vardi. Hicbir ise yaramamaktadirlar? Herhalde ALLAH'dan soyle bir cevap alacagi muhakkak:
- Acele etme kulum, aklin almadigi seyede burnunu sokma. Sen kisa bir muddet sonra oyle bir aleme gideceksin ki burada 'her seyim' dedigin hortum, orada hicbir seye yaramiyacak, kesilip atilacak. Luzumsuz sandigin agiz, goz, kulak gibi seylerde en luzumlu cihaz durumuna gececek.

O cocuk bu gerceklere inanmasa ve bir inkarci olarak dunyaya gelse hakikaten hortumun ise yaramadigini, ebenin onu kesip kaldirip attigini; luzumsuz sandigi agiz, goz gibi cihazlarin devreye girdigini, onlarsiz olunmayacagini gorse utanir mi, utanmaz mi? Inanmadigi icin dizlerini dovermi, dovmez mi? Su anda bizde, tipki o cocuk gibi bir ananin karnindayiz. 9 ay, 9 sene veya 90 sene sonra bir baska dunyaya dogacagiz. O dunyanin adi ahiret. Biz suanda dunya anamiza maddi hortumlarla, midemiz ile bagli durumdayiz.

Eger biz:
- Iste gecinip gidiyoruz. Ya Rabbi! Su Namaza, oruca, hacca, zekata, dine, imana, Islam'a ne luzum vardi? Dedigimiz takdirde. Rabbimizdan soyle bir cevap alacagimiz muhakkak!
- Ey kullarim! Kisa bir muddet sonra bu dunyadan cikacaksiniz. Oyle bir aleme goturuleceksinizki orada 'herseyim' dediginiz bu maddi hortumlarin hicbiri ise yaramiyacak. Luzumsuz sandiginiz namaz gibi, zekat gibi, hac gibi ibadetler de en luzumlu seyler durumuna gececek. Orada insanlara arabasina, parasina, servetine ve suretine gore degil; kalbine ameline ve ibadetine, namazina gore deger verilecek.

Yani namaziniz, zekatiniz, orucunuz, hacciniz, hayir hasenatiniz, ahirette sizin icin hersey olacak. El olacak, ayak olacak, dil olacak, dudak olacak, villa olacak, havuz olacak, senet olacak, berat olacak, ucak olacak, sonu olmayan zenginlik ve saadet olacak kisaca Cennet olacak.

Eger biz bilgiclik eder, fen ve teknik asrinda oldugumuzla simarir, Rabbimizin hikmet lisaniyla buyurdugu bu gercekleri kabul etmez, ibadetsiz bir tenbel veya bir inkarci olarak ahirete gider, gercekleri gorursek utanmaz miyiz? Hakikaten herseyim dedigimiz hortumlarimizin, yani arabamizin, apartmanimizin, paramizin, pulumuzun hicbir ise yaramadigini musahade ederek, ibadetlerin hersey oldugunu anlasak o anne karninda agzi luzumsuz goren cocuk gibi mahcup olmazmiyiz? Dizlerimizi dovmezmiyiz? Keske inansaydik, keske namazimizi kilsaydik, orucumuzu tutsaydik, zekatimizi tam verseydik, ALLAH icin yasasaydik, essiz insan sanli Peygamber Hz. Muhammed ( s.a.v)'in yolunda yuruseydik demez miyiz?
Pisman olacagin, dizlerini dovecegin o gun gelmeden aklini basina al...
Ya Rab! Bize halim bir ahlak, salim bir kalp, zarif bir huy,Gayur bir ilim, Salih bir amel, abid bir karakter, Muttaki bir gayret, Muhsin bir suret ver. Âmin…Ya Rab! Kalpler senin kudretinde evirilip çevrilirken Bizim kalbimizi dinin üzere sabit kıl. Âmin…

19 Ocak 2008

Okumayı Sevmiyor

Son günlerde gelişen pek kayda değer pek bir şey yok yada benim ruh halim buna elvermiyor pek anlatasım yok bugünlerde,halen devam ediyor..
Ömer Talha okumada hiç istekli değil saolsun siz arkadaşalarımın güzel yorumlarını değerlendirerek bu konuda birazda araştırma yaparak bişeyler yapmaya çalışıyorum fakat yinede isteksiz,öğretmenimizde zorlama içinden gelmeli diyor ama,sürekli okumazsa nasıl ilerleticek okumasını benimde kafamı kurcalayan bu.Öğretmenimize rica ettim Ömer'le konuşmasını,kendiside okumazsa karnesinde zayıf olacağını söylediğinden bu yana yani iki gündür okuyor kendi isteğiyle.Aslında zorla olucak bir şey değil sanırım inşş okumayı çok sever,ama beyimize her akşam masal veya hikaye okunmasını istiyor kendi okuyabildiği halde halenn yatağına yatınca anne hadi masalımı unutun galiba şeklinde itirazlar duyuyorumm,bende okumaya devam ediyorum .
Satranç ve folklor kurslarına düzenli, kendi isteğiyle katılmaya devam ediyor,bu yönü çok hoşma gidiyor sosyal ve başladığı işi sıkılmadan sonuna kadar devam ettirmek isteyen bir yapısı var.
Dün doğumgününe gitmeden önce evde bana ben Aysima'nın gittiği okula gitmek isitiyorum dedi yine, arada bir der:P olmayacağını söyledim geçti odasına benim hazırlanmamı beklerken baktım almış eline ekşınmen oyuncağını onunla konuşuyor,-ben şimdi o okula gitsem öğretmenimi özlerim ama niye özliyeyimki zaten okul evimize çok yakın hergün öğretmenimi görürüm,ama yok ben gitmiyeyim zaten onların okulunda folklorde yok satrançta,hem ben satrançı bu kadar öğrenmişken bırakırsam abimi bidaha nasıl yenerim...
Şeklinde bir konuşması ,benide güldürdü ..Şimdilik bu kadar görüşmek üzere hoşçakalınnnnnnnnnnnn:)
Bu pozu yakalyacam diye ne çok uğraştım :)

Süslü püslü okuldan gelinir ve salıncağa uğramadan eve geçilmez:P
Aysimanın doğum günüydü dün,okulda kutladılar.Ömer'de; son iki ders öğretmeninden izin alarak bizde katıldık kutlamaya.Aşağıdaki iki fotoğraf doğumgünü anısına..







Maviş gözlüm Yunus Eren'im benim elinden hiç düşürmediği elması ile etrafındakilere müzük eziyeti çektiririken..



8 Ocak 2008

Bizden Haberler

Bu günlerde hiç bişey yazmak istemiyor canım ,ara verdim farkındayım ama kendimi toplamam lazım deyip sıvadım kolları :P
Enes'le aramızdaki ilişki aynı değişen hiç bir şey yok kah iyi kahh çok kötüü, bakmışsınız çokk çokk iyiii,artık bu dönemi bu şekilde aşıcaz inşalalh,Allahım bundan kötüsünü yaşatmasın..Dersleride çok iyi gidiyor notlarıda çok iyi..
Ömer Talha ise okumayı sevmiyor ,her gün benim zorumla binbir dereden su getirerek üç sayfa kitap okutuyorum..-"Aneee hadi gel satranç oynayalım "tabii bu durumdan hemen fadalanır anne;"tama m olur ama önce bir sayfa kitap okuyacaz bitincede bir sayfa kabulmu",ister istemez kabul eder evlat:P yada "annee ben Kerem'lere çıkacam" "olur ama bir sayfa kitap okursan" falan gibi ..Ömerin istediği sevdiği şeyleri kitap okuması karşılığında izin veriyorum doğrumu yapıyorum yanlışmı yapıyorum bilmiyorum ama napimm ancak bu şekilde okutabiliyorum..Ödevlerini düzenli yapıyor ,matematik yapmayı çok seviyor abaküs kulanmadan 2 basamaklı sayıları toplayıp çıkarma yapabiliyor..
Bu günlerde bir şey dikkatimizi çekti evde eşim maç izlerken başta okunan İstiklal Marşı sırasında Ömer Talha Hazır ol vaziyetine geçerek kafasınıda yukarı kaldırıyor ve İstiklal Marşı bitene kadar ne olursa olsun hiç bozmuyor..Vatan millet sevgisiyle dolu benim oğlummmmmmmmmmm:))
Yerli malı haftasında sınıfında kutlama yapıldı,şeftali şiirini ezberledi ve çok güzel okudu..
Öğretmenimiz ve Ömer Talha..









Kendine tost yapmasını çok seviyor her seferinde tartışırızz yok ben yapıcam hayır sen yapmıyacaksın ben yapıcam şeklinde,geçen gün izin verdim yaptı, hem kendine hem abisine :)












İzin versem bütün gün mutfakta uğraşacak portakal suyunu her seferinde kendi hazırlar sadece kendine olsa iyi abisinide unutmaz hiç bir seferindeve dağınık bir erkekmidirr hayırrrrrrrrrrrrrr işini bitirdikten sonra makinayıda bir güzel temizler :)













Geçtiğimiz günlerde bir akşam anne sana süprizim var ne olur ben gelene kadar odama gelme diyerek 15 dakika kadar odasında kapıyı kapadı ve yalnız kaldı sonuç aşağıda ki gibi .Bütün duvarı dergiden kopardığı sayfalarla süslemiş aklınca :P hatta ve hatta gardoropun üstüne çıkarak en tepedekini yapıştırmış..