23 Nisan 2008

23 Nisan Kutlu Olsun..

Evettttttttttttt bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bildiğiniz gibi,bizim okulun gösterisi cumartesi günü yapılacak,Ömer'de stadyumda ki gösterilere gitmek istemediği için gitmedik,sabahtan benim toplantım vardı her zaman ki gibi,toplantıdan sonra Ömer'i de alarak,son günlerde çocukların gözdesi olan bez bebek "nana"gelicekti bir alışveriş merkezine,Ömer oraya gitmeyi çok istedi ona söz vermiştim götürmek için ,artık okuduğu içinde bu tür gösterileri gizlemek mümkün olmuyor,duraklara konulan reklam afişlerinden saatine varana kadar okuduğu için kaç kaçabilirsen :D Gerçi Ömer'e çok fazla izlettirmiyorum iki haftada bir oda yatma saatine kadar izliyor ama müptelası olmuş durumda,yaa yine çok uzattım,velhasılı benim toplantım çok uzun sürünce kızkardeşim aradı "boşuna gelmeyin abla izdiham var "deyince çok sevindim tabiki gitmedik.. "Çocuk bayramında evde mi oturacaz şimdi" kime ait sizce bu sözzzz tabiki biizm bilmiş Ömer beye :D Bende oğluşumu alarak harikalar sahilinde aldım soluğu ..Evimize çok yakın yürüyerek on beş dakikada gidiliyor..Şimdi biraz görsel şölen eşliğinde size sahilimizi tanıtmak istiyorum ,çevre illerde olanlar ve yolu bir şekilde Kocaeli'den geçenlerin gelip görmesi gerekli olan yerlerden biri bana göre..




Hayal kahramanlarının birebir boyuttaki heykelleriyle süslü olan sahil birçok sosyal tesisi de içinde barındırıyor..Fotoğrafların üzerine tıkladığınızda daha ayrıntılı görebilirsiniz..




Çocuk cıvıltıları arasında yüzünüzdeki gülümsemeyi engellenemeniz hayli zor. Bırakın çocukları, bizim için bile mantar bir evde namaz kılmak, Şirinlerin evinde yemek yemek ve bir yel değirmeninde körfezin manzarasına doğru çaylarımızı yudumlak oldukça güzel.Yel değirmeninin altında sahile, karşı kıyılara doğru bakarken insan gündelik yaşamdan soyutlandığını hissediyor adeta..



Çocuklar daha önce televizyonlarda gördükleri masal kahramanları ile yüzleşiyor, Barni’ye sarılıyor ya da Şirinlerle fotoğraf çektiriyorlar...





Önce simitçiden simit alınır ve sahilde denize karşı oturulup simit bir güzel mideye indirilir,sonrada ver elini oyuncaklarrrrrrrrrrrrrrrr...




Keloğlanın elinden tutulur tabii anne zoruyla :D,kangurunun torbasının içine girilir,kayaklardan başı dönene kadar kayılır,timsahın boynundaki pencereden anneye el sallanır...




Küçük gölde tüm olmaz dememe karşın günün önemine istinaden "çocuk bayramında beni kırmazsın dimi anne" sözleri karşısında kendi başına gezinti yapar,ama korkuğum kadar değil derinliği sadece kırk altı cm lik olan bir gölette...


20 Nisan 2008

Satranç,sakarlıklarım ve bahar şenliği..



Bugün oynadığı son maç ve bu maçı kazandı Ömer..
*****

Çarşamaba günü okulumuzda Bahar Şenliği yapıldı,askeriyenin bando takımı eşiliğinde çok eğlenceli bir gün oldu..Ayrıca Öğrenci ve öğretmenler ile birlikte ağaçlar dikildi bahçemize ve yine öğrenci ve velilerin katılımı ile sınıflarımız temizlendi,bizde okul aile birliği olarak sınıf annelerimizden pasta börek yapmalarını rica ettik ve çok güzel bir satışımız oldu ,tiyatro salonumuzun bir kaç eksiği vardı bunları giderecez inşş..
***
Cumartesi ve bugün Ömer; İl genelinde ve çevre illerinden 900 kişinin katılımı ile 23 Nisan Çocuk bayramı dolayısı ile düzenlenen satranç turnuvasına katıldı.İlk gün dört maç yapıldı,Ömer İlk maçı kazandı fakat oda rakibi gelmediği için hükmen yenmiş oldu sonraki üç maçta yenildi,fakat ömer bu yıl öğrendi satrancı ve karşısına hep güçlü rakipler çıktı,biri üç yılıık biri dört yılık biri iki yıllık satranç kursuna devam eden 9 ve 10 yaşlarındaki rakiplerini yenmesi oldukça güçtü.. Bugün yapılan müsabakalarda ise ilk maçını kaybetti son üç maçını kazandı ki yine yendiği iki rakibi kendinden büyük ve tecrübeli kişilerdi,sadece son rakibi kendi yaşıtı ve Ömer gibi sadece bu yıl oynamaya başlamış , Ömer yendi ve maça başlamadan konuşmalarına şahit oldum Ömer ikinci sınıfa gittiğini söylemiş çocuğa düzelttik tabi hemen acaba diyorum rakibi üzerinde duygusal baskı mı kurmak istedi ... Önemli olan katılması ve tecrübe kazanmasıydı ki açıkçası ben bu kadar maç kazanabilceğini tahmin etmiyordum inşş ileriki turnuvalarda başarı gösterir tabiki vazgeçmezse satranç oynamaktan..

İlk maç heyacanı...ve maça girmeden önce eltimin oğlu Kerem ile birlikte poğaça yerken


Satrancın düzenlendiği yer çok güzel denize sıfır ve parkı olan bir yerdi beklerken hiç sıkılmadılar ve oradan oraya koşturup durudular ..





İkinci maçına başlamayı beklerken...





Yine üçüncü maça çıkmadan önce parktaki spor aletlerinde spor yapan ve sonrada "anee bak kaslarım güçlenmiş mi" derken ve üçüncü maçında..




Denize taş atarkennnn..






Uçurtma uçurmaya çalışırken, kırlarda koştururken...




Denize taş atmaktan bıkıp usanmayan Ömer ve amca çocukları Kerem ve Betül..




Turnuva sonunda Horton isimli filme gitmeye karar verdik,Kerem,Betül ve eltim hep birlikte gittik,abimizde bize katıldı fakat o başka filme girdi,ama sabahın sekizinden beri dışarda oldukları için yorgun düşen ve sinemanın ikinci yarısına girmek istemediler,uyukladılar zaten içerde,hata oldu aslında yorgunken sinama fikri..






Sinema sonrası yemek ve oyun parkı hiç oynamadıkları için bütün gün napsın çocuklar :P Abimiz ne kadar büyümüş olsada yine çocuk işte yaaa :) onlarla birlikte oda oynadı:)


*****

Bu hafta çok yoğun günler geçirdim geçirmeyede devam ediyorum..Aslında bir ara bütün yaptığım işleri bir kenara bırakasım geldi çok bunaldığım zamanlarda..

Bu postta değişiklik yapıp biraz kendimden bahsetmek istiyorum,yani başıma gelen olaylardan,daha doğrusu sakarlıklarımdan..

****
Neyse,aylar evvel yengemler bana gelecek oldu yoğunluğumdan dolayı iki kez kabul edemedim ben davet ettim onların işleri oldu velhasıl bir türlü bir araya gelemedik..Görüşme amaçlı bir gün tertip ettik en azından mecbur kalınıp görüşülüyor günler sayeseinde..Geçtiğimiz Salı günü bendeydi kahvaltı günü yapıyoruz ki öğle yemeğinde çocuklarımız evde olduğu için ,yalnız bırakamamak adına..Tabikii ben yine ertledim ama çok değil perşembe gününe,okulumuzda bahar şenlikleri vardı ve bende okul aile birliğinde olunca yapılacak bir sürü iş de var eeeee birde günün yarısından çoğunu dışarda geçirince evde hiç misafir ağırlıyacak durumda değildi haliylen,evi çok ihmal etttimm ve iyi bir temizlik istiyordu..Neyse çarşamba günü bahar şenlikleri yapıldı,öğlen ikide eve geldim,ve o gün gitmem gereken bir arkadaş gurubum vardı birde pazarr ama evdede beni bekleyen bir sürü iş,pazarada arkadaşlarıomada gitmedim işlerimi bitirmem gerekliydi..Makinayla yıkadığım mutfak halımı serdim ,ama ardından içi bal dolu olan kavonuzu düşürüp kırdım,makinayı açmaya üşendiğim için elimle temizliyim dedim daha beter oldu açtım makinayı tekrar yıkadım halıyı,attım balkona yerleri sildim hoppppppp bir güzel kaydım ve sırt üstü yere çakıldım..
****


La havleee deyipp iş yapmaya devam ettimm,halı kuruyunca serdim yerine,yemek yapmak üzere dolaptan lahanayı alayım derken 4litrelik süt tencerseni halının üzerine devirdim :(( Kafayı yiyecek duruma geldim, bu arada başladım ağlamaya ama nasıl ağlıyorum hıçkırararak,ağladım ağladım sakinledim ,mecburen kalktım temizledim..Gece iki buçukta yattım işlerim daha tam bitmemişti ama benim pilim bitmişti :D..Sabah altı buçukta kalkıp tuvalet ve lavoba yıkadım kapı sildim,ömrümde ilk kez o saatte iş yaptım..Ama sonunda saat dokuz buçukta kahvaltı masam hazırdı çok şükürrrrr...Bir dahamı bu kadar evi ihmal ederim diyede kendi kendime sözler verdim durdum,bakalım ne zamana kadar tutacağım bu sözümü :D

13 Nisan 2008

Moralim Çok Bozuk :(

Dün Enes'in ara kernesi verilecekti dolayısı ile okulda toplantı vardı..Başlıktada yazdığım gibi eve moralim çok bozuk bir şekilde döndüm..Her zaman ki gibi eşimin gelmeyişi ile tek başıma gittim toplantıya..Notları güzel kötü değil fakat oks de bir yere yerleşebilmesi için net sayısını 10 veya 15 net daha yükseltmesi gerektiğini bunuda Enes isterse yapabileceğini söyledi rehber öğretmenimiz,zaten üzüldüğüm nokta bu, zeki çocuk çok şükür çalışırsa yapamayacağı yok,ama azim ve gayreti hiç yok :( Neyse rehber öğretmeni Enes'e inandığını yapabileceğini söyledi..Sıra gelmişti branş öğretmenleri ile görüşmeye; hemen hemen hepsi derslerde uyuduğunu ilgisiz olduğunu son bir aydır vazgeçtiğini herşeyi boşladığını söylediler..Umarım geçici bir dönemdir ve en kısa sürede toparlanır zaten ne kaldıki şuradabir buçuk ay gibi bir süre daha sıksa dişini de oda bizde rahatlasak...
****
Asıl benim moralimin bozulmasına sebep;son branş öğretmenine gittiğimde elimde çizelgeye baktı ve Enes için;benim derslerimde uyuyan bir öğrenci için yapabilecek hiç bir şeyim ve diyecek hiç bir sözüm yok demesii heleki bunu kalabalığın içinde demesine çok üzüldüm:( Enes'in gittiği okula ,üstlendikleri misyona yakıştıramadım bu davranışı..Tamam bu meseleyi bizim çözmemiz gerekli,ancak ana babadan sonra öğretmen gelmez mi? Bu şeklide davranması hoş mu?..
Türkçe öğretmeni ile sorunları olduğu halde çok güzel konuştuk çözümler üzerinde fikir alışverişinde bulunduk,Enes'i derste cep telefonu ile mesajlaşırken yakaladığı halde bu şekilde davranmadı gayet güler yüzlü konuştu,öteki öğretmenin yaptığı ise çok zoruma gitti..
*****
Evedönünce babayla olan iletişimin nasıl olacağındaydı,kapıda karşıladı beni babası içerde onun duymasına engel olucak şekilde "anne ne olur bişey söyleme babama zaten bu sıra aramız iyi bozulmasın" demesi karşısında ortada kaldığımı sıkıştığımı hissettim..Ama söylemeden her bir şeyi saklamak olmaz dı telefon meselesinden hiç bahsetmedim ama uyuduğunu söyledim.. Tabi koptu kızılca kıyamet :( çok kızdı bağırdı, çağırdı, sakinledi, yine kendi yaşamından örnekler verdi sonra ben girdim devreye konuştu konuştu konuştuuk konuştukkkkkkk... Aslında her zaman yaptığımız gibi.. Gözyaşları ve hıçkırıklar arasında sözler verildi..İnş en kısa sürede kendini toparlar azimli gayretli bir öğrenci olur tek istediğimiz onun iyiliği onun geleceği için, inşallah bunun farkındadır...
Ağladı ağladıı uyuduuuuuu :((
*****
Gelelim Ömer beyimize,ara karnede herşey süper hepsi çok iyi ama ben oğlumun çok iyi olmadığını biliyorum..Yazma becerisine iyi demiş ama yazısı çok bozuk mesela,okuma becerisne çok iyi demiş ama halen seri okuyamıyor..Bizim öğretmenimize göre herşey süper herkes çok iyi açıkçası anlamış değilim..Mesela yazısı çok bozuk Ömer'in ama önemli değil diyor istediği zaman düzgün yazıyor mu yazıyor yeterli öğretmene göre,yılların çok tecrübeli bir öğretmeni herkes çok övüyor..Ama bende yeğenim Aysima'nın öğretmeni ile karşılaştırıyorum ister istemez,mükememeliyetçi bir öğretmen en ufak bir hatayı kabullenmiyor inci gibi güzel yazıyor yeğenim,en ufak bir bozuklukta sildirip yeniden yazdırıyor veya sayfayı yırttığı bile olmuş,dkkada 70 kelime okuyor yeterli görmüyor .Bizim öğretmenimizde tam tersi "sıkmayın çocuğumu diyor Ömer için,o bizi şaşırtacak ben eminim bundan "diyor..İki farklı öğretmen iki farklı zıt kutup gibi eğitim ..Açıkçası aklım çok karışık...

11 Nisan 2008

Annemin Çarşaf Böreği

Geçtiğimiz hafta sonu sabah annemin telefonu ile uyandım "hadi börek yaptım sizde gelin kahvaltıya" demesi ile bütün işleri bırakıp sabah sabah düştük yola..Sırf ne içinnnnnnn hep bir arada kardeşlerim,eşleri ve kızkardeşlerimle birlikte kahvaltı yapmak için.Tabii çarşaf böreği bahaneeeeee:P Hehehe ben sırf börek için gittimm belirteyim yani:) Ama bir güzel olmuştu üç büyük tepsi anında bitti,ama altı kardeş olursak birde iki gelinimiz ee birde çocuklar var biter tabi dimii:D






Kahvaltıdan sonra oyanayan koltuk tepelerinden inmeyen Ömer ve Aysima'yı gülerek izleyen Yunus Eren'ide yiyip bitirdim tabii halasının kuzusudur o..







Evde zaptemek ne mümkün iki yaramazı zaten havada çok güzel olunca bahçede çok müsait oynamaları için babam tarafından herşey emirlerine amade olarak dizayn edilmiş,fotoya dikkat basket potamızda babamın icadı :D





Sonra basket oynamaktan sıkılan iki kafadar yanlarına büyük yeğenimide alarak evden aldıkları meyve bıçakları ile buldukları ağaç dallarını yontup kalem şekline getirdiler bir saate yakın güzel oyalandılar,hatta bir ara Ömer bahçedeki çitin üzerine çıkmaktan geri kalmadı tabi :D



Sonra kalem yapmaktan sıkılan iki velet bahçe çitlerine tırmandılar şekilden şekile girdiler,ÖMer'de ara ara birden teyzesine gidip şekilde ki gibi sarıldı durdu,kızkardeşimi

n tüm tembihlemelerine rağmen bu fotoyu eklemden geçemedimm,affola Ayşegül'ümmmm :D

****

Ömer Talha okulda düzenlenen satranç turnuvasına katıldı rakibi ondan bir yaş büyük ve asıl satranç kursuna giden bir öğrenci,Ömer'in gittiği okulda satranç bilen bir öğretmenin boş vakitlerinde satranç öğrenmek isteyenlere gönüllü verdiği bir kurs..Hem folklör hem satranç ağır gelir düşüncesi ile asıl kursa vermedik,ama keşke verseymişiz diyorum şimdi çünkü Ömer hiç kaçırmadan gitti kursa.Neyse gelelim satranç turnuvasına dört maç berabere bitirdiler fakat beşinci maçta yenildi Ömer..Teselli verdik ama çok üzüldü yinede "tabii ama anne rakibim Aşkın hocanın öğrencisi onun için yenildim ben"dedi durduuuuuu...

****
Hayat süprizlerle doludur çoğu zaman..Mutluluk kimi zaman bir tebessümde kimi zamanda verilen emekte saklıdır benim için.. Kızkardeşimin mutluluk ve alınteri ile yaptığı buişleri sizlerin göz zevkine sunuyorum..Beğenilerinizin yanısıra eleştirilerinizde beni mutlandıracaktır...

3 Nisan 2008

Bizden Haberler ve sobee..

Ömer iyileşti çok şükür artık ateşlenmiyor ve başıda ağrımıyor,ilaç ve antibiyotik tedavisi henüz bitmedi fakat okula gidiyor,çok şükür iki gecedir rahat uyudu ..
****
Enes Türkiye futbol şampiyonasına katıldı ..(http://mukonungunlugu.blogspot.com/2007/12/trkiye-futbol-ampiyonas.html)
Fakat elendiler bu duruma hiç üzülmedim..
dipciknot*Gaddar bir oks anası değilim ben biline :D
Zaten sadece deneme amaçlı girdikleri bir turnuvada Kocaeli'yi temsil etmeyi başardılar bu onlar için güzel bir deneyim oldu tabiki bizim içinde,ama tam oks üzeri derslere çok güzel motive olmuşken boşuna geçen bir hafta olmuş oldu..
Belirli guruplar var aşmaları gereken bu böyle sürekli olup gidecekti oks üzeri, benim hiç hoşuma gitmemişti bu durum ama elenmeleri hayırlarına oldu diyorum ben ..Enes zaten biz elenicez diyordu çünkü güçlü rakipler varmış gurupta hepsi İstanbul takımları imiş şanslarına ..Eşimin dediği gibi dualarım kabul oldu galiba :)
****

SOBE

Sevgili arkadaşım İncegül (http://fikriminincegulleri.blogspot.com/) beni sobelemiş..A dan Z ye tüm harflerin çağrştırdıkları sobe konusu içimden geldiği gibi o an aklıma gelenleri yazıcam hiç düşünmeden hadi bakalım iyi okumalarrrrrr:)

A-AİLE=Ailem hepsi ayrı ayrı benim canlarım(yukarıdaki fotoğraf)..
B-BABAM=Canımm, fedakar, hassas yürekli, düşünceli biriciğim..
C-CAMİ=İbadet
Ç-ÇOCUK=Oğullarım ,yaşama sebeplerim benim onlar..
D-DEDEM=Yardımsever,güleryüzlü ,düşünceli, hassas,imanlı(Allah rahmet eylesin çok özledimm çokk)..
E-EKMEK=Yemeden duramıyorum,ne olacak benim bu kilolarla halim bilmem :P
F-FİL=:P
G-GÜZEL=Ben :P hehehehe:P
H-HASTA=Rabbim tüm hastalara şifa versin inş,dermansız hastalıkla bizleri imtihan eylemesin..
I-IŞIL=Değişmediyse oğluşumun aşkı :D
İ-İNSAN=En üstün varlık..
J-JALEeeeeeeee :P
K-KURAN-I KERİM=Yaşam felsefesi..
L-LİMON=Ekşiiiiiiiiii..
M-MERHAMET=Tüm insanlar da olması gerekli..
N-NİNE=Babaannem..
O-OKUL=Çok önemli eğitim yuvası..
Ö-ÖRTÜ=Başörtüm..
P-PİL=Oyuncaklara almaktan bıktımmmmmmmm:P..
R-RADYO=Çok severim dinlemesini,özellikle gece:D..
S-SELMA=Dostummmmm..
Ş-ŞÜKRETMEK=Her zaman,her durumda..
T-TEVAZU=Olmak gerekli..
U-UMUT=Belki bir gün,umutsuz olmaz..
Ü-ÜLKE=Türkiye'm..
V-VATAN=Bölünmez,ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bölüemeyecekler..
Z-ZAMAN=Kıymetli,çok değerli,bir anı bile boş geçmemeli..
Bende; döner dönmez ayaklarının tozu eli sobeye katılmasını istediğm sevgili Ayşe'cim (http://ardaverda.blogspot.com/) ve Rümeysa'cım (http://rumeysaninruyasi.blogspot.com/) sobeliyorum kabul ederseniz tabiki...

1 Nisan 2008

Sinüzit oldu oğluşum :((


Hastalandı yine oğluşum:(
Pazar sabahı yine baş ağrısı ve ateşle birlikte uyandı ağrı kesici ve üst solunum yolları şurubunu verince açıldı,o gün yine halkoyunları çalışmasına gitti gayet iyi idi,gece yine ateşlendi:(
Ağrı kesicin etkisi geçene kadar iyi sonrasında birden nasıl yanıyor ..
Dün bütün gün ateşini düşürene kadar neler çektim,soğuk su ile kompleks yapıyorum biraz iyi gibi sonrasında yine ateş yükseliyor,doktora gidene kadar bu şekilde geçti baygın baygın yattı durdu:(
Ağır üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriyormuş ve baş ağrılarının sebebide sinüzit olduğu içinmiş :(
Antibiyotik tedavisine başladık,dün gece bir kez ateşlendi , bugün bu saat oldu çok şükür yükselmedi ateşi..
Şimdi daha iyi en azından kalkabiliyor yataktan,dün hiç kalkamıyordu..
****
Dün yine o baygın hali ile bile beni düşünüyordu ..Başına soğuk havluyu bırakıp ona yemek hazırlamaya mutfağa geçtiğimde,"annecim bu bez çok ısındı,sana zahmet olucak ama gelip değiştirsene yoruyorum seni yine hem bana yemek hazırlıyorsun hemde ben çağırınca hemen geliyorsun"
****
Bugünlerde aşırı düşünceli ve duygusal oldu tamam hep öyleydi ama bu sıra daha fazla..
****
Yine çok ateşli olduğu bir ara "anne ya ben çok yanıyorum cayır cayır yanıyorum ölcem ben galiba"
Şeklinde sayıklamaları ile zaten mahvolmuş ben bittimm bittimmmmm...