29 Haziran 2009

Sünnet ve Çok Gezen Ben :P



Şimdiiiiiii üstteki fotoğraftan anlaşıldığı üzere oğluşum sünnet oldu:D
Üç yaşındayken sünnet oldu aslında:P Peki şimdi bu fotoğraf ne alaka söyliyeyim hemen,abisi ile sünnet oldukları zaman biz tören yapmadık dolayısı ile sünnet kıyafetleri alıp da giydirmedik,ve Ömer çok özeniyordu sünnet olan arkadaşlarını görünce,bende kuzenimin sünnetinde Ömer'imi giydirdim törenden sonra fotoğrafını çektim çok hoşuna gitti bu durum "benimde artık sünnet kıyafetli fotoğrafım var " diye çok sevindi, çocukluk işte...





Bu fotoğraflarda kuzenim Mert'in sünnet cemiyetinden,ben 35 yaşında Mert 9 yaşında ve biz kuzeniz:) Teyzemin oğlu olur kendileri.




Yine o güne ait fotoğraflar ailenin bir kısmı,ve ailemize yeni katılan diğer kuzenimin oğlu Arda beyimiz daha üç aylık ...

Sünet mevsimi bir açıldı hafta sonları ordan oraya koşturmaktan yorgun düşüyorum resmen ,bir hafta da beş yere gittiğimi biliyorum:D





Yine geçenlerde ben nerdeydim sizce:P Tabiki sahilde :D Yine sürekli görüştüğümüz bir arkadaş gurubumuz var daha iyi anlaştığımız kafa dengi altı arkadaş sahile kahvaltıya gittik,çok güzel geçti,hafta içi olduğu için sakindi de mekan bize kapatılmış gibiydi rahatrahat güldük konuştuk,oradan çıkıp yine sahilde dondurma yemeye gittik,aynı kahkahlar orada da devam etti süperdi yani.






Sahilde olup da deniz kenarında fotoğraf çektirilmez mi bizde öyle yaptık işte kanıtları:D

O gün çok koşturmacalı bir gündü benim için,kahvaltıdan sonra arkadaşlarla bir arkadaşımızın evinde toplandık tabii benim gitmem gereken başka bir yer olunca ben onlara katılamadım onlar akşama kadar birlikte oldular ve gece sinemaya gitmek için sözleştik hem de açık havada sinema keyfi.Yine sahilde gösteri merkezinde "Güneşi Gördüm" isimli filmi izledik ilk kez açık havada sinema izledim çok hoştu,karşımızda deniz manzarası ve gecenin karanlığında denize yansıyan ışıkların muhteşemliği eşliğinde güzel bir film izledim.




sinema keyfimize Ömer ve Enes'de eşlik ettiler fotoğraflarda görüldüğü gibi,tabi filmin sonunda Ömer benim kucağımda uyudu, iyi ki de uyumuş ona göre olmayan sahneler vardı,daha travesti ne demek bilmediği için şimdiden kafası karışmamış oldu...

21 Haziran 2009

Babam Sensiz Geçen 90 Gün :(




Babamın bizden ayrılışının 90. günü,çok özledim çokkkkk:( Hiç bu kadar ayrı kalmamıştık biz,özlemi günden güne artıyor,sebepsiz yere gözümden dökülen yaşlar gittikçe sıklaştı...
Her şeyde babam var her fotoğrafta o,pcdeki eski fotoğraflara bakarken izlemediğin ne çok videosu varmış onları izledim şimdi sanki hiç gitmemiş gibi sanki çıkıp gelecekmiş gibi sahiciydiler:(((
O güzel sesiyle torunu ile oynamaları ,hastane odasındaki anlattıkları, piknikteki görüntüleri hepsi sanki dün gibi okadar içten, o kadar sıcak, o kadar sahici...

Babanız hayattaysa ne olur kıymetini bilin, ne olur hergün görmeye çalışn yada en azından sesini duyun. Yaşam okadar kısaki gün gelip aramzdan ayrılıyorlar elimizden hiç bir şey gelmiyor hayattayken onları mutlu edelim en güzeli bu...

Yattığın yer nurla dolsun mekanın cennet olsun canım babammmmmmmmm.
****

Ne özledim seni bir bilsen
Nasıl tütüyorsun burnumda,
Yutkunamıyorum seni andıkça,
Hatta nefes alamıyorum
Cüzdanımdaki resmine baktıkça
Issız gecelerimde
Hayaline kapılıyorum sessizce
Şimdi olsaydı diyorum,
Okşasaydı saçlarımı,
Islak gözlerimi silebilseydi,
Bu kadar erken gitmeseydi de
Telimi duvağımı görebilseydi.
Yaşasaydı da dağ dağ gerilerde olsaydı.
Telefonda duyabilseydim sesini,
Rüzgârlar getirseydi kokusunu,
Bir mektubu bir selamı gelseydi
Yılda bir, hatta on yılda bir görseydim,
O benim buğulu gözlerimden
Ben onun mis kokulu ellerinden öpseydim.
Koklasaydı bağrına basa basa
Saçının her teline
Bin buse kondursaydım.
Göğsünde uyusaydım
Bastığı yerlere sürseydim yüzümü
Ama hasret koymasaydı gözümü
Babam deseydim doya doya
Beraber yudumlasaydık çaylarımızı
Beraber yaşasaydık yaşayamadıklarımızı
Sadece rüyamda değil,
Yanımda görebilseydim.
Babacığım keşke seninle aynı gün ölebilseydim.
Ardında aslında mutsuz bir nefes bıraktın,
Kulağımda çınlayan bir hoş ses bıraktın.
Hakkın yoktu, inan hiç hakkın yoktu
Beni çok erken yetim bıraktın.
Ah! Bir bilsen seni ne çok özledim.
İnan o çocuk ruhumla
Gelirsin diye yıllarca bekledim.
Hiç inanmadım öldüğüne,
O çizgili pijamalarınla
Pencerenin önünde buluvereceğim sandım hep,
Uzansam tutacağım sandım
Günde bin kez uzandım,
Bir kez bile tutamadım.
Gördüğüm her ak saçlı adamı
Sensin sandım zaman zaman
Karşımdasın gibi gördüm kimi an
Ama kayboldun duman duman.
Ah bir bilsen babacığım,
Bu yetimlik ne yaman.
Sen gittin gideli sevmiyorum bayramları,
Yalan değil kıskanıyorum
Babalı olanları...
Hele o babalar günü var ya babacığım;
O gün kahroluyorum.
Sanki, derin
Sanki, dipsiz kuyularda boğuluyorum.

Neşe YILMAZ

20 Haziran 2009

Oğlum 16 yaşında...



On beş yıl önce bugün ailmeize katıldın canım oğlum ,ilk gözağrım...
Zaman ne çabuk geçiyor fotoğraflarına bakınca bunu daha da iyi anladım daha dün gibiydi o bebeklik hallerin şimdi ise kocaman bir adam oldun,boyumu geçtin delikanlı birisin artık.




Ömrün boyunca hep sağlamlar adımlar atarsın inşallah,ayakları yere basan akıllı güvenilir,ahlaklı,dürüst dinine bağlı bir insan olman en büyük temenim.Rabbim seni tüm kötülüklerden korusun...




Dün gece hediyeni verdiğimde yıllardan sonra ilk kez beni öyle güzel öptünkü canım oğlum senin sarılman ,öpmen gerçekten dünyalara bedel,birlikte yaşadığımız o zor günler geride mi kalıyor ne?

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN BİTANEM MUTLU YILLAR,SENİ ÇOK SEVİYORUM!!


DİPNOT*Geçen yıl ki doğum günü yazısı ve oğluma özel hazırladığım video için bakmak isteyenler burada


****
Bu gün ayrıca canım arkadaşım, bitanecik dostum, sanaldaki tek gerçeğim ,sanalı reele dönüştürebildiğimiz dört yıllık canım arkadaşım Selma'nın da doğum günü onun için hazırladığım süpriz burada

15 Haziran 2009

Karneler ve Rulo Tatlısı



Evetttttt karnelerimizi bizde herkes gibi aldık,çok şükür çok iyi.Ömer Talha'mın hepsi beş geldi, yavrum birinci döneme göre kendini düzeltti,hem öğretmen değişiklilikleri hem benim sürekli babamın yanımda oluşumdan dolayı hiç oğluşumla ilgilenemem sonucu birinci dönem karnemizde üç vardı fakat çok şükür bu dönem hepsi beş.Olumsuz hiç bir şey yok," ben buyum işte anne ben buyum" diyerek dolandı iki gün.

Enes beyimize gelince iki zayıfı var sağlık ve dil ve anlatım:( sene başından beri konuştuklarımız fayda etmedi karneyi alınca "haklıymışsın anne" dedi.Sağlık dersinin zayıf olmasını ben yediremiyorum kendime yaa,adamın matematiği, tarihi, fiziği, coğrafyası dört sağlık bir,nasıl lakayıtliktir bu anlamış değilim:(İnşallah ders olmuştur bu zayıflar onun içinde seneye toparlar kendini,ne yaparsa kendine.Dokuz senelik okul hayatında ilk kez takdir*teşekkür almadı bu yıl.




Yine ailece annemlerin bahçesinde yenen yemekten görüntüler bunlar,taze damatta aramızdaydı o gece,iki eski damat papuçları dama atılmış damatlar desem daha doğru olacak :P Yeni damatla biraz uğraştılar ama neyse,yeni damadımızda ayak uydurdu çabucak ailemize.

Bende yıllardır yapmadığım Rulo Tatlısını yaptım annemlere götürdüm o gece,çok güzel şerbetli bir tatlı şiddetle tavsiye olnur efenim,tarifi hemen aşağıda.




RULO TATLISI

İÇİNDEKİLER
1 yumurta
1 paket erimiş margarin
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı yoğurt
Kabartma tozu
Aldığı kadar un
ceviz içi

ŞERBETİ İÇİN

5 su bardağı şeker
4,5 su bardağı su

YAPILIŞI

Malzemeler kulak memesi yumuşaklığında hamur haline getirilir.Masanın üzerinde merdaneyle açılır.Fındık veya ceviz içi dökülüp rulo şeklinde sarılır.Bir parmak genişliğinde kesilip fırın tepsisine dizilip üzerleri kızarana dek pişirlir.Fırından çıkar çıkmaz soğutulmuş şerbet dökülür.soğuyunca afiyetlen yenir:)

8 Haziran 2009

Yine Sahil ve Piknik :)



Yine sahildeydik:)Size sürekli sahilimizi tanıtayım ki rağbet artsın dimi:P Arkadaşlarla görüşme amaçlı ayda bir yaptığımız günümüzü sahilde yaptık çok da güzel geçti,çocuklar okuldan çıktıktan sorna hep birlikte sahilde aldık soluğu.Annemi de zorla götürdük,biz maslarda sohbet ederken oda ağacın altında oturup elişini yaptı,arada bir yanımıza geldi.Gülüş, cümbüş, harala, gürele güzel bir gün oldu.(Cümleye bak hizaya gel:d)



Çocuklarda bizler kadar eğlendi,bayırdan koşma yarışları yaptılar,ip atladılar,halat çekme yarışması yaptılar,kendilerince salıncak yapıp sallandılar,kocaman parkta hiç salıncak yokya:D kendi yaptıkları bir kıymetli oldu ki:)



Kızkardeşim ve bendeniz:P O güne ait fotoğraf kareleri...



Geçen hafta Ömer Talha'nın öğretmeni ve sınıf arkadaşları, velileri ile birlikte yine sahile pikniğe gittik,çocuklar çok eğlendi.Türlü türlü oyunlar oynadılar, yemeklerini yediler, koştular, zıpladılar,sahildeki tüm oyuncaklardan nasiplendiler:D
Ömer kayaktan kayarken arkadaşı kolunu sürtürmüş kayağa ve kolunun üzeri soyuldu,sürekli soğuk su şişesini tuttuk kolunun üzerine,soğuk suyumuz bitince büfeden soğuk su almaya gidince oradan elinde bir poşet buz ile döndü ve tüm oyunlar boyunca bile elinde buz poşeti ile oynadı:) Ne buz poşetinden vazgeçti ne oyundan:))



Yukarda gördüğünüz fıstık bildiğiniz gibi benim yiğenim Aysima.Yıl sonu okul şenlikleri vardı cuma günü,hanfendi defilede mankenlik yapacaktı kardeşimde kıyafetini dikmemi istedi tamam dedim, bizim cadı kızımız "ben dikilmiş kıyafetle mi defileye çıkacam güzel olmaz hazır istiyorum ben" diye söylendi durdu,söz verdik ona "eğer beğenmezsen gidip isteğini alıcaz sana" dedik ,ama provalarda bile yüzü hep asıktı hanfendinin,neyse kıyafet bitince boynuma bir sarılışı vardıki,herşeye bedeldi o sarılış o öpüş:) Canım benim çok beğendi tabiki kıyafetini ve defilenin yıldızı oldu küçük hanım.Bir sürü sipariş aldım dikmek için,buda benim reklamım olmuş oldu bir yerde.Uzun lafın kısası üzerinde gördüğünüz kıyafeti ben diktim nasıl olmuş?

1 Haziran 2009

İzmit'e Gelmeye Ne dersiniz?



Geçtiğimiz hafta sonu değil bir önceki hafta sonu Ömer'le birlikte sahilin açılışını yaptık,tabii bizden önce herkesler yaptı da biz Ömer'le birlikte ilk kez gittik bu sene,laf aramızda ben bi çok kez gittimde Ömer beyimiz bilmiyor:P

Sahile gidince Ömer'in aklına vapurla Değirmendere'ye gitmek geldi bende tamam dedim ve hemen biletimizi aldık beklemeye koyulduk,ama hayal kırıklığına uğradık gelen vapur değil deniz otobüsüydü,Ömer üzüldü ama dönüşte vapuru bekleriz deyince ikna oldu....

Değirmendereye gidince öğrendik ki vapur yarım saat sonra kalkıcakmış bizde apar topar siparişleirmiz verdik sahil kenarında oğluşumla birlikte bişeyler atıştıralım dedik fakat siparişler gecikince iptal edip vapura zor yetiştik...




Dönüşte vapur keyfinden kareler bunlar...





Arkamız yeşillik önümüzde uçssuz bucaksız deniz manzarasında yemeğimizi yedik ve Ömer her isteği yerde oynadı, koştu, zıpladı,kaydıraklardan kaydı ve o kadar saat ayakta kalmasına rağmen ne çabuk dönüyoruz deyipde mızmızlandı.



Dönüş yolunda da ana oğul dondurmalarımızı yiyip anneannemizin evinin yolunu tutuk...





Şimdi siz çok değerli blog arkadaşlarıma bir teklifim var,Önce aşağıdaki Kocaeli Derince Harikalar Sahiline ait fotoğrafları inceleyin ve neler kaçırdığınızı bir görün derim,özellikle çevre illerdeki arkadşlardan...

Tekliff aşağıdaaaaaaa:)




Bir zamanlar sahilimiz hakkında detaylı bir yazım vardı bakmak isteyenler buraya lütfen "http://mukonungunlugu.blogspot.com/2008/04/23-nisan-kutlu-olsun.html"



Varmısınız biR İzmit buluşmasına??
Ne dersiniz ? Hem çocuklarınız hemde sizin için çok keyif bir gün olacağına eminim,geçen yıl bazı arkadaşlar gelecekti ve ilk önce annemlerin bahçesinde oturup daha sonra sahile inecektik fakat planlanan günde babam hastaneye yattığı için iptal etmek zorunda kalmıştım...

Şimdi lütfen gelin diyorum hem tanışalmım kaynaşalım hemde güzel bir yergörmüş olursunuz,gününü isteyen arkadaşlarla hep birlikte karar verelim ne dersiniz?