21 Nisan 2012

Hedeflerimden biri daha gerçek oldu...



Hedeflerim vardı , hayallerim vardı bir zamanlar bunları birer birer gerçekleştirebilmenin mutluluğunu yaşıyorum şu anda.

Yıllar evvel ortaokulu bitirince liseye gitmek istemediğimi söyleyince, babam da kızının çok okumasını istemesine rağmen sesini çıkarmadı,ki o babam ortaokulda kız - erkek karışık diye beni okuttuğu için annesi ile babası onunla iki ay boyunca konuşmamışlardı bunu göze alarak onları kırma pahasına beni okula göndermişti kızını okumasını çok istiyordu.ama kızı onu hayal kırıklığına uğrattı.Ve sonrasında nişanlanana dek dışarıdan bitirmesi konusunda ısrar etti ama kızı onu dinlemedi.

Evlenip çoluk çocuğa karıştığı halde sen yapabilirsin dışarıdan liseyi oku yanındayım ben diyerek kızına hep yanında olduğunu hissettirdi her an olduğu gibi.Kız kardeşi ve babasının desteğini alarak eşinin tüm kösteklerine karşın liseyi bitirir bu kız yıl 2009 dur ama çok sevdiği babası bunu görememiştir:( Amansız hastalığa yenik düşüp erkenden gerçek mekanına gitmiştir:( Hastalığı döneminde bir gün aralarında geçen konuşma:

Baba: Liseyi bitiriyorsun bu yıl dimi?
Kız: evet babam çok az kaldı
Baba: üniversite sınavına da giriyorsun o halde?
Kız: babam alt yapım sağlam değil kursa gitmeden olmaz biliyorsun eşim de desteklemiyor
Baba:Kız kardeşinin okulu bitiyor evini de kapayacak nasılsa ona ayırdığımız ev kirasını senin kurs masraflarını karşılarız ve sınava girersin sende.


Sadece emekli maaşı olan bir babaydı bunları söyleyen...

Demişti  demesine de maalesef erkenden göçüp gitmişti gerçek dünyasına.kızının liseyi bitirdiğine şahit olamamış ve hele üç ay sonrasında dikiş öğretmenliği yapışın da görememiş başarılı bir usta öğretici olduğunu görememişti.

Geçenlerde yapılan üniversite sınavına hiç hazırlanmadan giren bu kız üstelik oğlu ile birlikte girdiği bu sınavdan hiç hazırlanmadıkları halde ana -oğul sadece kendilerini denemek üzere girdikleri bu sınavdan başarı ile çıkmışlardı.

Oğlu ile sınava girmenin hazzını yaşarken birde sonuçlarının güzel olduğunu görmek nasıl mutlu etti onu bilseniz.Belki bir çoğunuz için Küçük önemsiz bir ayrıntı olabilir ama bu yaşta hiç alt yapısı olmadığı halde iki yıllık da olsa açık üniversitede olsa tercih yapabilmek çok ama çokk büyük mutluluk...

Hedeflerini bir bir gerçekleştirirken tek üzüntüsü babasının bu gururu yaşayamayışı dır bu kızın.Ama biliyor ki yaşasaydı onunla nasıl gurur duyacağını onu nasıl yere göğe sığdıramayacağını...

25 Mart 2012

Sensiz üç yıl...





Babamın benim için çok önemli ,çok özel olduğunu eskiden beri benim yazılarımı okuyan arkadaşlarım bilir. Ona ne çok düşkün olduğumu ve hastalık sürecinde neler yaşayıp neler hissettiğimi hep paylaştım sizlerle.


Herkesin babası mutlaka çok özeldir ama benim babam bitaneydi tekti özeldi benim arkamda-önümde duran devrilmeyen çınarımdı.Taki o amansız hastalığa yakalanana dek,taki gözümüzün önünde eriyip de elimizden bir şey gelmemesi dönemine dek.


Çaresizliğin ne demek olduğunu hastane koridorlarında yürürken,bitanecik çınarımın yattığı odanın kapısından  onu gizlice izlemek,solduğuna,eridiğine gün be gün şahit olunca öğrendim.Çok acı sekiz ay geçirdik koskoca çınarım sekiz ayda eridi biti ve bundan tam üç yıl önce bu gün bizi bırakıp gerçek aleme gitti.


Oralarda çok iyi olduğuna eminim ve buna sadece ben değil onu tanıyan herkesler emin.Çünkü sadece bize iyi bir baba değil herkese çok iyi biriydi.Onun kızı olmaktan hep gurur duydum hep de duyacağım iyi ki böyle güzel bir babam vardı benim  ve ben onunla geçirdiğim otuz altı yıl boyunca hiç bir acı sözünü dahi duymadım,babam arkadaşım,canım,kanım,her şeyimdi.


Hastalandığı dönemin başında anlattığı bir şeyi sizlerle de paylaşmak istiyorum çünkü önemli bir ayrıntı var ve lütfen herkes DUA ederken dikkatli dua etsin...


Çok kötü günler geçiriyordu iş yeri iflas etmişti ve buna sebep kendisi değil kardeşiydi.Tefecilerden borç alan kardeşiyken tefecilerle muhattap olan babam oluyordu çünkü kardeşi ile yaşayan annesi vardı ve o hassas babam annesi üzülmesin diye tefecileri kardeşinin evinde göndermez kendisi muhattap olurdu.Açıkçası çok ama çok zor günler geçiriyordu.Ve bu sırada çocukluk arkadaşı akciğer kanserinden yatıyordu,onu ziyarete gittiği bir gün içinden dua etmiş "arkadaşım senin kapına ne güzel dostların geliyor bende kanser olsam da tefeciler yerine arkadaşlarım dostlarım gelsin Allahım" diye DUA etmiş ve bize dediği de" kesinlikle dua ederken dikkatli olun çünkü aracısız dua ediyorsunuz " demişti.


İş yeri satıldı borçlar ödendi ve babam iki ay içinde kansere yakalandı ve sekiz ay sonrasında da bizi bırakıp gitti.Allah'a dua ederken sesli dua ederdi o günlerde "Rabbim borcumu ödemeden canımı alma " diye dua etti hep ve borçlar bitti babam gitti:(


BABAM, hicbir zaman onun gibi olamayacağimi bildiğim, ama hep özendiğim adam, sertliğinde şefkat, tebessümünde hüzün, suskunluğunda feda, kahkahasinda cefa gizleyen adam, serce parmağina tutunarak büyüdüğüm, ama tirnaği bile olamadiğim adam, gözyaşini gizleyen, yüzümüzü güldüren, akşamlari yolunu beklediğimiz adam, her zaman arkamizda olan adam,seni ne kadar cok özledim bir bilsen... 

11 Mart 2012

Facebook'ta artık bir sayfam var:)


Evetttt arkadaşlarım canım blogcandaşlarım nasılsınız ben çok iyiyim, güzel bir hafta sonunu geride bırakırken, bu satırları karalıyorken, yarın sabah iş başı yapacağımı düşünüyor oluyorken,  hatta ve hatta ben çok fazla saçmalıyorken , cümleyi nasıl bağlayacağımı düşünüyorken, saçmalığın dibine vurmuşken diyerekten,  balıklama konuya dalmak istiyorum müsadenizle:)

Neyse efenim ben özüme döneyim yeter bu kadar giriş cümlesinde ki saçmalık dimi ama:) Bu gün ani bir kararla facebook'ta sayfa açtım kendime,bilenler bilir dikkatli olanlar görmüştür zaten blogumun sağında reklamımıda yapmıştım zamnın birinde bu blogum hariç bir de yemek blogum var,kesin diyorsunuz ki "bu blogu hallettin ya birde ikinci blogla uğraşıyorsun oda yetmezmiş gibi birde sayfa mı açtın a muko kişisi :)"

Evett açtımm hemde gerçekten açtım gelmek isteyenleri beklerim başım üstünde yeriniz var efenim diyerek duyurumu yapıp kaçarım lakin yarın sabah iş var,haydi bakalım herkeslere güzel bir hafta  diliyorum her şey gönlünüzce olsun...



10 Mart 2012

Çekilişin Sonucu...



Merhaba arkadaşlar;kısa sürede geldim yine bundan böyle buna da gayret edeceğim sık sık beraber olacağız.Özellikle çekilişin sonucu bildirceğim için çok heyecanlıyım :) İlk kez hediye veriyorum blogumdan ve bunun mutluluğunu yaşıyorum açıkçası..
Önce tek tek katılan arkadaşların isimlerini kağıda yazdım...



Sonra kestimmmmmmm :)




Sonra hepsini tek tek katladım bir kâsenin içine koydum :)



Sonracığıma oğlumun eline verdim "haydi annecim çekiliş yapmaya" dedim :)




Ta tata taaammmmmmm veeeee karşınızda kazanan arkadaşımızzzzzzz :)
 iki melek bir anne tebrik ederim arkadaşım,zevkine göre işleyeceğim için iletişime geçersek hiç fena olmayacak:)en kısa sürede işleyip elinde olacak şalın arkadaşım,şimdiden iyi günlerde kullan inşşş...

En kısa sürede görüşmek üzere hoş ve esen kalın canım blogcandaşlarım:)

26 Şubat 2012

HEDİYEM VAR ALMAK İSTEYEN ?




Mehaba sevgili arkadaşlarım,çok ama çokk uzun ara verdim ama ben özledim blogumu ve siz arkadaşlarımı.Tek problem zamansızlık birde ara verince böyle soğudum işte ha bu gün ha yarın diyerek bunca zaman olmuş ara vereli...

Blogumu sık güncelleyemediğim halde izleyici sayım artıyor ve bu beni sevindiriyor açıkçası ve buna istinaden artık sık güncelleme yapmaya çalışacağım aslında çok şey var paylaşmak istediğim ama zamanı geçincede sanki yazmak içimden gelmiyor sıcağı sıcağına yazdım mı güzel.Artık  buralardayım efem :)

Fotoğraflarda gördüğünüz şalları işleyip satıyorum ve bu şallardan biri siz sevgili arkadaşlarım herhangi birinizin olabilir bunun için yapmanız gereken,öyle facebook da yayınlayın, blogunuzda duyurun, illaki izleyicim olun gibi şartlarım yok tabiki bu şartları olanlara da saygım var bu sadece benim tercihim.

Tek yapmanız gereken  8 marta kadar bu postun altına yorum yapmanız ve ben çekilişe katılmak istiyorum demeniz yeterli...

En kısa sürede yeni paylaşımlarda görüşmek üzere hoş ve esen kalınız :)







1 Ocak 2012

Yeni Yıl Hediyelerim...



Yeni yılın ilk gününden merhaba herkese,yine uzun bir ara vermişim,çalışırken bir türlü şu blogumu sık sık güncelleyemiyorum ama tamamen kopmak da istemiyorum seviyorum blogumda paylaşmayı, seviyorum blog arkadaşlarımı okumayı,ki yorum yazamasam da bu ara okuyorum bir çoğunuzu itiraf edeyim...

Dört buçuk ay gibi uzun bir aradan sonra bir buçuk ay önce çok şükür işime başladım.Yine çok tatlı, becerikli 17 ile 45 yaş arası 32 öğrencim var.Sürekli bir şeyler dikmek istemeleri, azimli olmaları beni çok sevindiriyor,emeklerimin karşılığını görmek ayrı bir gurur,daha bir buçuk ay olmasına rağmen hiç dikiş bilmediklerini göz önünde bulundurursak,üç etek ve pantalon dikmiş olmaları bazılarının birinci gömleklerini bitirip ikinciye geçmiş olmaları bence takdire şayan...
Kısacası ben işimi çok severek yapıyorum ve öğrencilerimi çok seviyorum:)

Neyse efem gelelim katıldığım etkinlikten söz etmeye sevgili Gülin'ciğimin düzenlediği EL EMEĞİ GÖZ NURU BAŞLASIN YENİ YIL  COŞKUSU etkinliğine katıldım bende,severim böyle etkinlikleri ee birde el emeği olacaktı gönderilecek hediyeler tam benlikti:)son günde de olsa etkinliğe katılabildim.Ve buradan da tekrar çok teşekkür ediyorum Gülin'ciğime...



İlk fotoğrafta gördüğünüz şalı keçe nakışı ile işledim ve bir not yazarak sevgili arkadaşımız bilgeveannesi ne gönderdim,umarım beğenerek kullanıyordur...Hiç tanımadığınız birine hediye almak-yapmak çok zor zevkleriini bilmiyorsunuz ama yinede seviyorum bu etkinlikleri,güle güle iyi günlerde kullan arkadaşım...



Veeee gelelim yukarıda ki resimde gördüğünüz güzelliklere ben çokk beğendim,ilk misafirilerimde zevkle kullanacağım inş.Peçete halkası ve camdan çay kaşıkları göndermiş sevgili arkadaşımız suleileegelitatlar.Kendisine çokk teşekkür ediyorum.

İyi ki bu güzel blog arkadaşlıkları var iyi ki bloglarımız var,hiç tanımadığınız birinden aldığınız hediye ve gönderdiğiniz hediye ile ancak bu kadar mutlu olunur seviyorum sizi canım arkadaşlarım...

14 Kasım 2011

HAYAT ÇOK KISA...


Ey hayat; ne kadar acımasızsın, ne kadar kısasın bunu bir kez daha acı bir tecrübeyle yaşattın bana...Aslında yaşadığımız anın kıymetini bilmeli her anı, her saniyeyi saliseler sonra ölecekmiş gibi yaşamalıyız ki kalp kırmalar olmasın değer mi kısa hayatta kalp kırmaya sevmek sevilmek varken...

Ne kadar yaşayabileceğini biliyor musun? 

O halde sarıl sevdiğine son nefesin gibi...!
(Marquez)


Nede güzel demiş dimi çok geç olmadan uygulayalım bunu lütfen.

Neden bu karamsar yazı diyeceksiniz haklı olarak çok sevdiğim, çok yakın arkadaşımın eşini kaybettik, henüz 47 yaşındaydı 15 ve 10 yaşında iki dünya güzeli kızını, eşini, annesini, babasını bırakarak gerçek aleme gitti maalesef.

On aydır Ankara'da hastahanedeydiler arkadaşım bir an olsun yalnız bırakmadı eşini her şeyi ile bakımını üstlendi,dört yıl öncesi de aynı şekilde annesine bakmıştı dört yıl ara ile en sevdiklerini kaybetmek çok acı.

Kendileri karı koca öğretmendiler,arkadaşım mecburi hizmet için gittiği Bingöl'de eşiyle tanışıp evlenmiş orada yaşıyordu 15 yıldır.Kardeşlerimle bilikte ölüm haberini alır almaz bizde yola çıktık vakit arkadaşımın yanında olma vaktiydi.

On altı saatlik yolculuktan sonra vardığımız Bingöl'de acı anlar yaşadık "bu şekilde mi evime gelecektiniz" diyerek ağlaştık:(

Arkadaşıma hayranlığım bir kez daha arttı batıda çok iyi şartlarda yetişmiş bir genç kız nasıl olur da oralarda yaşamayı göze alabilir di oraları görünce daha çok takdir ettim.Bingöl merkezde olmalarına rağmen ben hiç sevemedim oraları ya,yollarda panzerler, mayın araması yapan askerler, dağ tepelerinde kurulu olan 
karakollar,yol kenarlarında olan siperler offf offfff askerlerimize rabbim yardım etsin.

Belki kızacaklar olacaktır bana ama iyi ki oralarda yaşamıyorum iyi ki o şartlarda doğmamışım ben İzmit'i mi çok seviyorum.

4 Kasım 2011

Mis Gibi Zerrin'imin Mis Gibi Hediyesi ve Mim...



Merhabalar nasılsınız iyisinizdir inş? Malum bayram üzeri her yerde bayram için tatlı koşturmacalar var eminim,ne güzeldir o bayram temizlikleri sanki hiç temizlik yapılmıyormuşçasına bayrama özel yapılan temizlikler.Bayram alışverişleri bayram için yapılan tatlılar kısacası güzel ve heyecanlı bayram günlerinde herkeslere kolaylıklar diliyorum canım arkadaşlarım.

Şimi başlıktada belirttiğim gibi yukarıda fotoğrafını gördüğünüz bu güzelim kurabiyeleri sevgili arkadaşım Zerrin .misssgibi gönderdi.Facede bir gün değişik pırasalı tarfileri olan  ve paylaşanlara ufak bir hediye göndereceğini yazmış sevgili Zerrin bende çok iyi okuduğumu anlamamışım çekilşli bir şey sandım çekilişlere de pek katılmam iki defa çatı katı blogumun hedye çekilişine katılmıştım nasılsa şansım yok ki diye yazdım tarifimi .

Aaaaa ne göreyim Zerrin'imin adres bilgilerimi istediği sıcacık mesajını almak beni çok mutlu etti ayrıcada  çok şaşırdım ve çok sevindim tabi vee sonuç fotoğraflarda gördüğünüz ama lezeetini bilmediğiniz o müthiş kurabiyeler çok ama çok güzellerdi hediye paketinin açılmasından beş dk sonraki halidir son fotolar:)  Ellerine sağlık canım tekrar çokk teşekkür ediyorum inceliğin ve zahmetin için...

Gelelim ikinci konumuz olan mime:) Sevgili Emine hanım  mutfakincisi mimlemiş beni kendisine çokk teşekkür ediyor ve geçiyorum cevabıma:)

Anladığım kadarı ile mim konusu bizde anısı olan şarkıları paylaşmak,gençliğimin hayallerim de ki şarkıların sahibi olan  ilk şarkım COŞKUN SABAH "AŞIĞIM SANA" şu an çok fazlaa dinlemesem de Coşkun Sabah'ın bu şarkısının yeri ayrıdır bende.

İkinci şarkımda eşimle  bizim şarkımız olan bir şarkıdır FATİH KISAPARMAK "KİLİM" bu şarkıyı ve Fatih Kısaparmak'ı halen çok severek dinlerim.


Ben sizleri mimledim ama hayatınızda sizi ençok etkiliyen kararlarınıdan birini sorsam acaba bu kadın deli mi dersiniz herhalde ama deli değilim...Ben gerçekten merak ediyorum hayatımızda verdiğimiz en önemli karar ???

Diye sormuş Emine hanım bende cevaplıyayyım bakalım:) Benim için en önemli karar 32 yaşındayken yarım kalmış lise eğitimimi tamamlamak oldu,ilk liseye kaydımı yaptırdığımda eşimin "liseyi bitirip de ne yapacaksın çalışabileceğini mi düşünüyorsun" demesi bende dahada hırs yapmıştı ve liseyi bitirdiğim yıl iş yerime yaptığım başvuru sonucu işe alınmam benim hayatımın dönüm noktasıdır ,liseyi bitirmek için başlangıcı yapmam benim için en önemli kararlardan biridir. İşe giriş hikayemi okumak isteyenler sadece bir tık yapmanız yeterli.İnş Üniversiteye girdiğimide buradan duyurmak kısmet olur şimdiki en büyük hayalim bu çünkü.




TÜM ARKADAŞLARIMIN KURBAN BAYRAMINI EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLAR TÜM GÜNLERİMİZİN BAYRAM TADINDA GEÇMESİNİ DİLERİM...


24 Ekim 2011

Yine Bildik bir acı...




Geçen hafta şehitlerimiz bu hafta deprem:( Nasıl üzücü nasıl kötü günler rabbim sabrımızı artırsın inş.Şehitlerimiz hakkında herkes bir şeyler yazdı bense sessiz kalmayı tercih ettim blogum da, boğazımda bir yumru, kelimeler kifayetsiz di çünkü.Ne denilenibilir di ki denilen her şey söylenmişti çünkü.
Rabbim kahhar isminle o insan dışı varlıkları kahreyle tez zamanda.

Dostlar, kısa-devre düşünmeyin: sakin düşünün: müslümanlık ırk değildir ama "müslüman ne yaparsa yapsın haklıdır" demek ırkçılıktır. Senai DEMİRCİ

 Demişti, ne kadar güzel söylemiş dimi a dostlar .Dünden itibaren sosyal paylaşım sitelerinde gördüklerim okuduklarım  kanımı donduruyor neredeyse,tam yapmak istedikleri şeyin kıyısındayız bölmek istiyorlar bölünüyoruz bölünmeyelim kendimize gelelim ne olur.
Marmara depremine''dinsizlikten'' diyenlerle, Van depremine ''Oh iyi oldu'' diyenler her millette bulunan başbelası cahil zihniyetler..
 Deprem bölgesindekiler kürt olabilirler her kürt pkk lımı Allah aşkına  kaldıki orada binlerce doktorumuz,binlerce öğretmenimiz ve polisimiz var,askerimiz var nasıl bir düşünce nasıl bir anlayıştır "oh olsun" demek hangi insanlığa sığar?
Müslümansak eğer neden ırkçılık yapıyoruz,değilsek de insanlığımız nerede?

99 Marmara depremini İzmit'te yaşayan biri olarak onların yaşadıklarını bizzat yaşıyorum sanki,o günler hiç geçmiyecek gibiydi.Gecenin karanlığında ne olduğunu anlamaya çalışırken karanlıktan gelen bir feryattı hiç unutamayacağım "babaaaaaa yavrumu kurtarr babaaaaa"Sonrasında tüpraşın patlama tehlikesine karşı zorla boşaltırken sokakları polislerin, eşimin "gitmiyeceğiz bir yere" demesi karşısında beş yaşındaki oğlumun babasının bacaklarına sarılarak " yanmak istemiyorum ne olur gidelim baba" şeklinde feryatları karşında düştüğümüz yolda 5 dklık mesafeyi 3 saate gidebilmemiz yine unutulmayacakar arasında.Aslında daha çok kötü anılarımız var yeter artık fazla yazmanında bir anlamı yok ben başladım mı susamıyorum çünkü:(

Normal hayatımıza hiç dönemeyecek gibiydik,ama ne oldu döndük normal yaşamımıza 
yaralarımızı sardık kaldığımız yerden devam dedik hayata.

Şimdi oradaki kardeşlerimizin yaralarını sarma vakti  elimizden ne geliyorsa yapalım
  
KIZILAY için 2868'e boş; AKUT için 2930'a AKUT yazarak; İHH için 3072'ye VAN yazarak mesaj atmak 5 TL ...

Yutiçi ve mng kargo ve ptt ücretsiz gönderim yapıyor hatta ptt evden gelip kolileri alıyor sadece duyarlı olmak bize düşen başkada bişey değil.

Kimin yazdığını bilmediğim ama okuyamayanların da okuması için belki el vicdan demelerine vesile olurum.

Ülkenin doğu ucu sallandı.Pazar günümüzü kaybettik..
şu kadar anne öldü,
şu kadar baba,
şu kadar oğul,kız..
ama en çok da..
... insanlık.

nasıl mı..?
Kürt onlar ( terörü destekliyorlar) ölsünler..
cahil onlar( yeterince entelektüel değiller ) ölsünler..

yok, yurttaşım yok.
sen ırkçının da aptal olanısın..
sen ırkçının da olayları birbirine en gerzekçe bağlayanısın..

iyi oldu dedin,sen yurdun kan kaybına..
iyi oldu dedin sen dedenin,
halanın,teyzenin..
masumun can kaybına..

"Arada birkaç terör yanlısı ölmüştür"de ve sifonu çekip rahatlat beynini ..

İnsanlık öldü deniliyordu..
Bugün kesinleşti..

Cesedi vicdan morgundan teslim alabilirsin yurtdaşım...

4 Ekim 2011

KALP KRİZİ VE DENGESİZ HEMŞİRE...


Bir patavatsıza haddini bildirmenin gururunu yaşıyorum,hemde sakinliğim ve güler yüzümle öyle değil böyle mat ederler işte eehehhehehe:)
Bakmayın güldüğüme aslında çok sinirlendim ama onun seviyesine inmedim.
Annemin trigliserid (kandaki yağ oranı)çok çok fazla sınır 200 iken anneminde değerler 437 bununla birlikte 
,yüksek tansiyondan dolayı kalp krızı geçirdi,çok şükür ki çok büyük değildi.
 Sonrasında kardiyoloji doktoru belli testler istedi ekg de sıra vardı annemi içeri ye soktuktan sonra
 efor testi için randevu almaya gittim randevumu aldım ve eko içinde kayıt yaptırdım
annemi baklemeye başladım dayımda annemle annemin yanındaydı
Ekg de çok beklediğimizden burasının da öyle olacağını sandığımdan kayıt yaptırdım nereden bilebilirdim 
orada çabuk sıra geleceğini ki hastanelere uzak biriyimdir tamamen tecrübesizim bu konularda.
Sıra anneme gelince annemin olmadığını ekg de olduğunu söylediğim anda 60lı yaşlarında
olduğunu tahmin ettiğim hemşire bağırmaya başladı ama nasıl bağırmak gelen geçen durup onu dinliyor
 bir anda orası kalabalıklaştı,neymiş efendim niçin annem yokken kayıt yaptırmışım buna hakkım yokmuş,
ne biçim insanmışım,böyle dengesizlikler yüzünden işler aksıyormuş.
Bütün bunları hemşire bozuntusu bağırarak söyledi,iki dk nın içinde saydı döktü.
Nasıl sinirlendim anlatamam,olduğumdan sakin olmaya çalışarak "
neden sesinizi yükseltiyorsunuz sağır değilim duyabiliyorum,bunları bağırmadan çağırmadan anlatabilirsiniz
dimi" dedim yine bağırarak bağırmıyorum ben işimi öğretme bana gibi alakasız yorum yaptı
"bana bakın dedim ben bilmiyordum bu bir bunu sakince söylediğinizde ne kaybedicektiniz,
bağırdınız da ne oldu elinize ne geçti,sizden çok mu korkmam gerekiyor,lütfen haddinizi bilin 
sizi şikayet etmek zorunda bırakmayın beni" dedim geçtim oturdum
Annem geldiğinde yanına gittim annemin geldiğini söyledim tavır aynen bu
 "tabi hanımefendi annenizi hemen alıyorum hazırlansın"

Diyeceğim o ki bizim buradaki hastaneler çok düzeldi eskiden kendilerini bir şey sanan hastabakıcıdan 
hemşiresine doktoruna kadar herkes karşısındakine insan gibi davranır oldular, hastanemiz bu yönden çok iyi,
gerçi her yönüyle iyi ama insan aşağılamalar yok artık insan gibi davranış görüyoruz 
yüksekten bakan doktorlardan eser kalmadı çok şükür.İşte arada böyle hâla kendini eskide kalmış
 yaşını başını almış dengesizler çıkabiliyor benim gibiler de hadlerini bildiriyor:)