FIRIN SÜTLAÇ
-
Ramazan ayının bu ilk cuma gününden herkese merhabalar hayırlı cumalar
...Rabbim dualarımızı kabul eylesin
Sütlaç bizim evin
olmazsa olmazı cok sevili...
26 Haziran 2011
Karneler ve Doğum günü
Merhabalar diyerek başlayalım bakalım bu yazımıza klavyemden ve yüreğimden neler dökülecek a dostlar:) Bildiğiniz gibi yaz geldi ,okullar kapandı karneler alındı,doğum günü kutlandı ağlandı sızlandı neredeyse haziran sonuna geldik bile.
Yazacaklarımın özetiydi yukarıdaki paragraf:) Ömer Talha'm beşinci sınıfa geçti bu sene,birinci dönem karnesinde iki üç iki dört vardı ,karneyi aldığı zaman çok üzüldü takdir alamadığı için ama dersler başlayınca yine aynıydı derslere karşı,tamam ödevlerini benim hatırlatmama gerek kalmadan yapıyordu ama o kadar işte fazladan çalışma yoktu hiç.Neyse okulların kapanmasına yakın e okuldan notlarına bakıyorum oda yanımda baktik ki üçler dört olmuş dörtler de beş çok sevindii tabiri cazise uçtu havalara "görsün bakalım halam da Ömer'den nasıl adam olurmuş,Ömer okumazmış ya görsün karnemi de anlasın Ömer'den adamda olacak okuyacak da Ömer" ben şaşırdım üzüldüm "ne diyorsun oğlum " dediğimde "birinci dönem halamın dediklerini ne çabuk unuttun ben unutmadım buda kapak olsun halama " dedi şaştım kaldım,nasılda üzülmüş nasılda dert etmiş kendine yavrum,bilinçsizce yapılan bir konuşma karşısında hırslanması belki güzel karşılanır bazılarımız tarafından ama benim hiç hoşuma gitmedi bu durum yavrum nasılda içine atmış ki o ana kadar bana hiç bir şey söylemedi ne zaman ki karnesinde ki notları gördü o zaman dedi.
Nese karne günü teşekkür aldığını görünce çok ağlamış yavrum,eve geldiğinde de abisine gösteririken karnesini yine ağlamış Allahtan ben gelene kadar sakinlemişde yoksa beraber ağlardık kıyamam ben yavruma. 2 puanla takdiri kaçırmış "Kerem(amcasının oğlu) 85 puanla takdir alıyorken onunda iki dördü var ben 83 puanla takdir alamadım" dedi durdu günlerce...
Gelelim Enes'e teşekkür de yok takdirde yok ama sınıfını geçti şükür seneye lise son asıl sıkıntılar o zaman başlayacak üniversite derdimiz başlıyor bakalım hayırlısı...
Yakışıklı oğluşum benim geçtiğimiz günlerde 17 yaşını doldurdu 18 yaşına bastı artık kocamn bir delikanlı oğlum var ergenim oldu delikanlı.Ona bakınca ancak anlıyorum günden güne yaşlandığımı yoksa ben daha 18 imdeyim de ortada yadsınamayacak gerçek var tam karşımda 18 lik delikanlım:)
Evde küçük bir kutlama yaptık beyimize sonra oda o gece arkadaşları ile çıktı artık delikanlı yaa bize takılır mı:P
18 Haziran 2011
Babamsız Babalar Günü
Babası sağ olanlar için ne güzel bir gündür babalar günü ,oysa benim gibi babası asıl vatanında olanlar içinse en acı günlerdendir,her yerde babalar günün hatırlatan reklamlar almış başını gitmektedir,bilmezler mi ki babası olmayanların nasıl üzüldüklerini,nasıl içlerinin yandığını,her baba kelimesinde ciğerlerinin parçalandığını...
Tam tamına iki sene seksen altı gün oldu babamı görmeyeli,sıcaklığını hissetmiyeli,sesini duymayalı...Nasıl acıdır ki bu; gün geçtikçe çoğalan,özlemi yıllar geçtikçe çığ gibi büyüyen...
Babam! ince düşünceli,nazik,kıymet bilen,değer veren,adamlığın tüm vasıflarını taşıyan iyi insan adam gibi adam yegane varlığım seni ne çok özledim bilsen.Bahçemizde ki kiraz ağacındaki kirazlara dokunurken sanki seninleymiş gibi hissettim geçenlerde ,nede olsa sen ekip büyütmüştün,tüm ağaçlarımız gibi kiraz ağacımızı da.Sensiz nasılda boyunu bükük tüm ağaçlarımızın tıpkı bizim gibi.O bahçeye her girdiğimde helede yaz aylarında sanki seni görecekmişim gibi heyecana kapılıyorum,çünkü her gelişimde bahçede olurdun,bazen her gün üst üste gelsem bile sanki aylardır görmüyormuş gibi "ooo kimler gelmiş hoş geldin kızım" diyecekmişsin gibi...O sesini duymak için seni bir kerecik görmek için neler vermezdim.Elindeki hortumla bahçeyi sularken geldiysem yanına mutlaka beni ısalatırdın "yapma baba" dedikçe daha çok koştururdun peşimde bense çocuk gibi zevk alırdım bu durumdan.Hele ki yine bahçemizdeki salıncakta beni yakaladın mı ,nasılda havalara uçururdun,ben "yeter artık babam" dedikçe daha çok sallardın,bilseydim gün gelecek erkenden aramızdan ayrılacağını hiç yeter dermiydim:( Çok sinirlendiğimi bildiğin için yemek yerken özellikle çok şapırdatarak yerdin ki beni kızdırmaya uğraşırdın bende kızardım sana,bilseydim hiç kızarmıydım.En son hastalanmadan önce evimin badanasını sen yapmıştın,halâ öyle duruyor biliyormusun babam ? Tüm duvarlarda senin ellerinin izi kokusu var sanki,kıyamıyorum o izleri yok etmeye.En son senin için yaptığım sütlacı ne çok beğenmiştin,keşke sağ olsaydın da yeniden yiyebilseydin...
Biliyorum ki keşkeler seni geri getiremiyecek ve yine biliyorum ki Allahıma çok şükür sana karşı hiç pişmanlığım yok,sadece tek pişmanlığım sana daha çok sarılmayışım seni daha çok öpmeyişim.Umuyorum sen gerçek vatanında mutlu bizse sensiz yaralı.Biliyor musun babam baba demek çok zor artık çünkü cevap verecek kimse yok :(
1 Haziran 2011
Kitap Fuarı ve Ebru...
Yoğun ve yorucu ama bir o kadar da eğlenceli geçen günlerden sonra kocaman bir merhaba diyerek sevgi ve selamlarımı gönderiyorum sayın okurum ve sevgili arkadaşlarım:)
İki ilçe sergisi,bir yerel sergi ve ardından da genel sergimizi atlattıktan sonra yine karşınızdayım:) Dört haftadır hiç tatil yapmadım yoruldum öldüm bittim ama ayaktayım hâlâ:) Bizim işimizin de yorucu geçen kısmı sergilerimiz fakat sergilerimiz olmazsa da emeğimizin karşılığını görmek zor olur işte böyle bir durumda güzelcene sergilerimizi yaptık çok şükür.
Bu arada Kocaeli'nde üçüncüsü düzenlenen kitap fuarı oldu geçtiğimiz günlerde,çok güzeldi açıkçası,bir gün öğrencilerimi de alıp kitap fuarına gittik,verilen süre bana yetmediği için bir arkadaşımla biz daha fazla kaldık ve üç saat sonunda henüz tam anlamıyla gezemediğimiz stantlar vardı fakat elimiz kolu dolu olarak geri döndük
Oradaki coşkuyu görünce helede gençlerin ilgisini görünce umudum arttı ,inş okuyan gençliğimiz olacak buna inanmak istiyorum...Bu yıl yapılan bir araştırmada Türkiye'de en çok kitap okunan iller arasında İstanbul,Ankara ve İzmir'den sonra Kocaeli'nin gelmesi çok sevindirici ve kitap fuarlarının büyük katkısı olduğunu düşünüyorum...
Büyük şehir belediyemiz üzerine düşen görevi layıkıyla yapıyor,imkanları sağlıyorlar yeter ki bir şeyler için çabalansın.Açılış günü İzmit'in yürüyüş yolunda dünyaca ünlü yazarların canlı maketleri kitap okudular gün boyu,Sabah erkenden işe ve okula gidenler, İzmit yürüyüş yolunda bir sürprizle karşılaştı. Her gün gittikleri yolda tarihi çınar ağaçlarının dalları kitaplarla doluydu. Önce şaşıran vatandaşlar, daha sonra kitapları aldı. Ayrıca, yürüyüş yolu boyunca ünlü yazarların, canlı maketi de yerini aldı. Yazarlar, kitap okuyarak vatandaşları selamladı.
Ayrıca, kitaplardan oluşan bir kıyafet giyen kitap adam da etkinliğe katıldı. Kimisi kitap adamın üzerindeki kitapları okudu, kimisi ise el sallayarak sevgisini dile getirdi.
Veeeeee gelelim bana üstteki fotoğrafa bakınca belkide bir çoğunuz ne yaptığımı anlamışsınızdır,evett bir bu eksikti bunda el attım sonunda sayın okuyucum:)
Ebru yaptım ebruuu:) Bir işi yaparken bu kadar mı zevk alınır,çok ama çok zevkliydi,ilk kez yapmama rağmen orada bulunan hoca elimin yatkın olduğunu bunu geliştirmem gerektiğini söyledi ve beni tebrik etti,Çokk keyif aldım çokkkkk.Tek üzüntüm koskoca sekiz ayda karşı sınıfımda ebru yapanlar olmasına rağmen kokuyor diye sınıfa hiç girmedim şimdiki aklım olsaydı her fırsatı değerlendirir ebru yapımının tüm inceliklerini öğrenirdim.Ama Allah kısmet ederse önümüzdeki dönem hiç bir fırsatı kaçırmayı düşünmüyorum ve bu işi öğrenmek istiyorum...
19 Mayıs 2011
Sergi 2 :)
Evettt ikinci sergimizi de bitirdik ama ben bitmek üzereyim orası ayrı.İki hafta üst üste sergi ser topla, çok yoruldum hafta sonları bile evimde olamıyorum.ama tatlı yorgunluklar bunlar,sonuçları çok güzel olunca yorgunluğa değiyor...Yedi aylık ektiklerimizi biçme zamanları şimdiki zamanlar,yorgun ama keyifli,yorgun ama huzurlu,yorgun ama mutlu,yorgun ama başarılı...Üç kurs merkezi bir arada yaptık sergimizi ,ama çok şükür ki her şey uyum içinde geçti ve sonuç mükemmeldi,çok beğenildi gerek merkez tarafından gerek gelen konuklarımız tarafından....Giyim,mefruşat,makine nakışı,iğne oyası,ahşap boyama,takı tasarım,resim,had,ebru,kuaförlük gibi el sanatlarının yanı sıra muhasebeden stepe,ingilizceden arapçaya kadar bir çok dil kurslarında hizmet verilmektedir,buda dip not olsun dimi ama:)
Kursiyerlerim ve Büyükşehir belediye başkanımız ile...
Açılıştan sonra kızlar yerinde durmadılar doyasıya eğlendiler yedi ayın acısını çıkardılar...Akşama kadar ayakkabıların içinde sıkışan ayaklarımızı rahatlattığımız anlardan biri:))
Bundan sonraki fotoğraflarda kursiyerlerimin diktileri var sırada:)
8 Mayıs 2011
Sergimiz ve Anneler Günü
Evetttt çok şükür bu senenin ilk sergisini bitirdik,geriye kaldı üç sergimiz hayırlısı ile onları da bitirdik mi zaten bu senenin sonuna da gelmiş olacağız ve benim için sezon kapanacak...Bu yıl ilk defa gerçekleştirilen yeni bir yöntemle ilçe sergileri adı altında birleştirilmiş sergiler yapılmasına karar verildi,ilk sergimizde üç Ko-Mek merkezi bir arada yaptık,yerimiz çok küçüktü üç merkezin sergisi olunca branşlara ayrılan yer haliyle çok az oldu ama benim şansım mankenleri kullanmış olmamdı ve giyim olarak bir tek ben vardım o büyük bir şanstı benim için zaten yer küçük birde diğer kurs merkezlerinde giyim bölümü olsaydı nası olurdu bilemiyorum... Bu hafta yine sergimiz var,sonra genel sergi,daha sonra tekrar kendi kurs merkezimizde yapacağımız yerel bir sergi daha ,bol koşturmacalı günler var önümde aynı zamanda yoğun ve yorgun ve stresli hayırlısı ile atlatalım inş...
Üç merkezin bir arada yapmasından dolayı bazı sorunlar yaşadık,özellikle birini tanıdım ki ben ömrümde böyle bir insan görmedim,yüzümüze gülen, arkamızdan onca yalan dolan çeviren iki yüzlü çıkarcı riyakar insanlardan rabbim muhafaza eylesin inş,biraz tatsızdık ama insanlar ne kadar kötüleşirse kötüleşsin ben hep çıkarsız,yalansız sade ve düz biri olacağım. Ama keşke masallardaki gibi olsaydı dünya, keşke bu kadar bencil, yalancı,çıkarcı, acımasız insanlar olmasaydı...
Bunun yanısıra beğenilmek yapılanların karşılığını almak harika bir duygu,herkes çok beğendi kursiyerlerimin yaptıklarını, bir çok insan hazır mı bunlar diye sordu ki hazır olan kıyafetleri neden sergiliyelim ki:) Övgü ve beğeni dolu sözleri duymak ,senenin başında makinada düz dikiş dahi yapamayan kursiyerlerimin diktikleri abiye kıyafetlerin beğenilmesi anlatılması güç duygular yaşattılar bana.
Bundan sonrası sergi günümüze ait bol bol fotoğraflar,iyi seyirler:P
Bu yazıyı okuyan,yorum yazan tüm anne arkadaşlarımın anneler gününü kutluyorum...
1 Mayıs 2011
Küçük hanım,mim ve kıyafetler...
Çokk uzun zamandır video eklemedim canım çok feci video eklemek istedi:)) Ne demekse neyse efenim siz bakmayın benim böyle konuşmalarıma bir başlasam cıvığını çıkarırım,kendimi tutmasam varya ohhoooo kimbilir nasıl şeyler yazacağım da boşver muko diyorum sakin ol her yerde her şey söylenmez yazılmaz bunu öğretmedi mi büyüklerin sana, sonra muko'nun içinde ki ufaklık çok iyi söz dinliyor ve hanım hanımcık bir kız oluveriyor:) Belki zamanla içimde ki söz dinlemeyen asi muko'yu da tanıtırım size:P
Neyse efenim bu kadar gevezelik yeter dimi ama sayın okur:P ? Gelelim videomuza,içindeki küçük hanım benim cadı,bilmiş ,çokk tatlı,çok akıllı çokk çalışkan yeğenim Aysima...Üzerindeki elbiseyi ben diktim asıl mesele sizlere elbiseyi göstermek yoksa Aysima'nın dansını değil yani haberiniz olsun bak küserim yoksa ,çok güzel dans ediyor, yok çok tatlıymış yorumları yok ona göre,diktiğim elbiseye yorum yazın olar mı:) :P
Aslında hanımefendi çok süslüdür ,yok saçları çok kötüymüş, yok ben onu neden videoya çekmişim,yok ben şimdi kesin faceye eklermişim,dedi durdu çok bilmiş kızımız,ahh ahh garibim face ne yazar bloguma bile ekledim yavrucum benimm:)Hee tabii birde Videoyu izlerken arada duyacağınız cırtlak ses bana aittir sakın korkmayınız baştan söyliimde:)
Yine bir mim var sırada biliyorum habire mimlerle karşınıza geliyorum ama napıyımm yaa seviyorum ben bu mim olayını,üzerinden zaman geçtiği içinde kimseyi mimlemiyorum,ama bundan sonra tek bir mim kaldı onu yazarken bende mimleyeceğim efenim büyük bir zevkle hemide:)
Yine yeniden sevgili Ülkü tarafından mimlenmiş bulunuyor ve kendisine teşekkür bir borç biliyorum:)
1.En çok sevdiğiniz yemek nedir ?
aslında yemek çok seçemem,zaten halimden de bellidir bu boğazıma düşkünüm maalesef ya,ama en çok en çokkk annemin yaptığı kara lahana yemeği yanında mısır ekmeği ve turşu kavurması birde yine annemin yaptığı boşnak böreği,bunlar için ne diyetler bozdum bilseniz:)
2.En çok beğendiğiniz telefon markası nedir ?(Fotoğrafını koyun :)
Öyle çok telefon takıntım yoktur kendi telefonumdan memnunum severek kullanıyorum
3.Eğer yurtdışına çıkma fırsatınız olsaydı nereye gitmek isterdiniz?
İlk önce ülkemdeki görmedğim her yeri görmek sonra yurt dışı olurdu ancak,oda ilk önce kutsal toprakları görmek isterdim
4.Hayatınızda enstürman çaldıysanız o nedir? Eğer çalmadıysanız en çok çalmak istediğiniz enstürman nedir ?
Hiç çalmadım bende bu güne kadar enstürman,en çok çalmak istedğim ney dir...
5.Hayatınızda en çok derdinizi dinleyen size ortak olan size yardım eden birkaç kişi söyler misiniz :)
İlk önce kız kardeşim,Ayşegül ve Aydanur sonra çokk sevdiğim Selom var,birde yine oturduğum yerde komşum olan hemde arkadaşım Ayşegül var daha ne olsun dimi ama iyi ki varlar onları çok seviyorum
Geçelim şimdi yine fotoğraflara ,bu seferde sizlere çocuk kıyafetlerini göstereceğim,kursiyerlerim tarafından özenle dikilmiş cicili bicili kıyafetlerimiz...
27 Nisan 2011
Yine bir mim ve kıyafetlerimiz...
Evet tekrar merhaba,ben bile şaşıyorum kendime bu kadar sık blog güncellemeyeli bir sene oldu neredeyse,taki iş hayatına atılana dek sürekli güncellerdim blogumu ,aslında oda bahane bence facebook çıkalı mertlik bozuldu mu desem ne:P neyse konumuza dönersek yine bir mim ve kursiyerlerimin yaptıklarını paylaşacağım sizlerle...
Sevgili Ülkü mimlemiş beni sağolsun konumuz magnet mimi:) yukarıda ki fotoğrafta gördüğünüz buzdolabımın üst kapağının halidir efenim,aslında bir aralar çok meraklıydım her gördüğüm değişik magneti alırdım ,iki kapağı da tamamen doluydu ama kırıla kırıla bu kadarcık kaldılar bende yenilemeyince azaldılar ama yetiyorlar:)
Bu fotoğrafta ise oğlumun öğretmeninden ilk aldığı "başarının devam edeceğine inanıyorum " yazısı bunu kendi yapıştırdı dolabın kapağına illa orada kalacakmış bizde saklıyoruz iki yıldır:)
Altında ki fotoğrafta yazanlar ise yine oğluşum birinci sınıfa giderken yazmayı yeni öğrendiği sırada küçük kâğıtlara abisine ,bana ve babasına "seni çok seviyorum " yazıp birde kalp çizmiş ve içindede baş harflerimiz onlarda yine beyimiz tarafından dolaba yapıştırılmıştır:)Dört yıldır da orada dururlar sararsa da orada:P
Burası benim için çok özeldir,çünkü babamla olan fotoğrafım var orada,kadınların günün çoğu mutfakta geçer dimi ee bende babamın fotoğrafını en çok gördüğüm buzdolabına ekledim:( Her zaman babamın fotoğrafını görmek onu anımsamak bir fatiha okumak....
Burada yazan not ise çok sevdiğim internetten tanışıp şimdi gerçek iki dost olduğumuz Seloma ait el yazısı,doğum günümde yolladığı hediye paketinin içinden çıkan iyi dileklerin olduğu notçuk:)
Kadıköy cuma pazarından alınma kumaşlardan dikilmiş;deri elbise üzerindeki süsler ise firkete örülmüş olup kenarına boncuklar takılarak hareketlendirilmiştir.kol ağzı ve etek ucuna ise sevgili Serap arkadaşımda gördüğüm ve çok işime yarayan süsleme ile süslenmiştir ve buradan da kendisine çok teşekkür ederim çok işime yaradı çünkü.... Yanındaki pardesüde sade ve şık bir pardesü olmuştur,yakasına ise fermuardan yaptığımız broşu takınca daha bir hareketlenmiştir...
Yine iki ayrı elbisemiz var sırada birincisi 18 yaşındaki Gülay'ım tarafından dikilmiştir,çok yakışmış dimi? İkinci elbise ise basit ama şık bir abiye...
Yine bir abiye elbise bu elbisede tek omuzludur ve yine Serap arkadaşımda gördüğüm süsleme ile süslenmiş ortasına da swarovski taşlar dikilmiştir... Küçük şirin mi şirin bir çocuk elbisesi...
Keçe nakışını benim yaptığım bir elbise daha...Yanında ki de abiye bir elbise...
25 Nisan 2011
Gecikmiş Mimlerden İlki ve Kıyafetlerimiz...
Kısa süre sonra tekrar merhabalar efenim merhaba bu sefer umuyorum ki eski günlerime geri döneceğim ve sık sık buralarda olacağım ve tabiki inşş diyelim dimi ama:)
Bundan önceki postun öncesindeki postta sadece işlenmiş halini gösterdiğim keçe nakışını benim yaptığım kıyafeti ise öğrencimin diktiği etek ceket takımının bitmiş hali karşınızda:)
Fotoğrafını gördüğünüz kırmızı elbise tel kırma işinden yapılmış olup işi de dikimi de becerikli mi becerikli öğrencim Büşra'ma aittir,onu çok uğraştırdım ama sesini hiç çıkarmadan dediğimi yaptı ve sonuç çok güzel oldu....
Sırada bindallımız var :) Makina nakışından sarma işi ile süslendirilen bindallımız harika oldu ya sizce? Yine işi ve dikimi öğrencim Tuğba'ya ait olan bu çalışmada bende öncelikliler arasında yerini aldı,haksızmıyım:)
Evettt bu postta ki son fotoğrafımız ,yine bir bindallı ve işi ve dikimi yine öğrencim Ayşe'ye ait, elde sap işi ve boncuk işlemesi ile süslendirilen bu bindallı sade ve şıklığı ile göz dolduruyor.Bir özelliği daha var ki haziranda olacak olan kendi kına gecesinde kendi diktiği bindallıyı giyecek....
VE SIRADA GECİKMİŞ BİR MİM VAR
Canım arkadaşım Dilek'cim mimlemiş gecikme için kendisinden özür diler ve sorulara geçerim:)
Hayalinizdeki meslek nedir?
Hayalimdeki mesleği yapıyorum şu an,dikiş öğretmenliği çok severek ve zevkle yapıyorum mesleğimi biraz geç başlasamda mesleğime,bir şeyler başarmak,hiç bilmeyen birilerine öğretmek onların para kazanmalarına vesile olmak harika bir duygu...
Kışın sürmeyi en sevdiğiniz parfüm nedir?
Avonun far evay dı fakat şu sıra uzun zamandır yine avonun rare pearls kullanıyorum...
Çaymı? Kahve mi? Kaç şekerli? Sütlü/sütsüz?
Aslında hiç çay içmezdim ama çalışmaya başladıktan sonra içer oldum,ancak yinede neskafe diyorum,sütlü ve şekerli :)
En en en önemli makyaj hilesi?
Makyaj çok fazla yapmam o yüzden çok da bilgim yoktur sadece bazen göz makyajı yaparım,hiledende hiç anlamam ancak normalde her türlü fiziksel ve ruhsal olayda benim yüzüm kızarır, resmen elma yanaklı olurum ve hiç sevmiyorum bu durumu o yüzden mutlaka evden çıkmadan kapatıcı sürerim hileyse alın size hile:P
Tam şu anda kucağınıza bir cin düşseydi ve 3 dilek hakkınız olduğunu söyleseydi ne dilerdiniz?
Uçuk bir soruymuş ama ne yapalım cevaplayacağız elimiz mahkûm:P İlk hakkımı babamın hayata geri dönmesini sağlamak olarak kullanırdım:(
İkincisi çocuklarımın ve tüm çocukların sağlıklı mutlu huzurlu iyi birer evlat olmasını sağlamak olurdu...
Üçüncüsü benim ve sevdiğim tüm arkadaşlarımın ve ailemin cennnete gitmesini dilemek olurdu...
Kahvaltı, öğlen yemeği, akşam yemeği veya tatlı.Bu öğünlerden ömrünüz boyunca yanlızca birini seçmek zorunda kalsaydınız hangisi olurdu?
Ama ama ben yemek yemeden hele hele tatlı yemeden yapamam ki:P şaka bir yana sabah kahvaltısı aramam,öğle yemeği de sorun değil ama akşam yemeği mutlaka olmalı heleki tatlısız hayat asla düşünemiyorum onu hiç vermem banane:)
Eğer Hello Kitty karakteri olsaydınız kurdelanız ne renk olurdu?
Pembe olurdu kesinlikle:)
Eğer ömrünüz boyunca yanlızca bir tane takı takma seçeneğiniz olsaydı tercihiniz en olurdu?
Saatim...
Sahip olmak istediğiniz yetenek nedir?
Şiir yazmayı ve kitap yazabilmeyi isterdim,yetenek midir tartışılır ama :)
Bitince almaya devam edeceğiniz kozmetik ürünü?
Rolon,parfüm ve kapatıcı olmazsa olmazlarım:)
Eğer geleceği görmek isteseydiniz görmek istermiydiniz?Evetse tam olarak neyi görmek isterdiniz?
İstemezdim kesinlikle...
Gizli ünlü aşkınız kim? (Fotograf koyun)
Ehehehe ortaokul yıllarında bu yakışıklıya aşıktım ben:)
Neden blog tutmaya başladınız?
İlk önceleri netle yeni tanıştığım yıllarda anne-bebek forumu vardı orada çok yazardım orada oğlumun güncelerini tutardım tüm anneler gibi tabi o zamanlar bloglar yoktu.sonraları blogların yeni açıldığı dönemlerde sanırım, Ayşe'm bir blog açtı ve onu takip etmek okumak çok hoşuma gidiyordu ama bir türlü yorum yazamıyordum ne çömezlik yav şimdi düşününce gülüyorum o hallerime:) Sonra sağolsun o bana bu kullandığım blogu açtı hatta o gün bu gündür şifrem bile onun açtığı haliyle durur:)Sadece yorum yazabilmek içindi,daha sonra Ayşe ve bir kaç arkadaşım ısrarı ile "sende yazabilirsin ,ne bekliyorsun güzelde yazarsın" demeleri sayesinde bu günlerdeyim ,ilk zamanlrda sadece çocuklarımın güncesini yazarken şimdilerde güncel bir blog haline döndü...Halen çok güzel yazdığımı düşünmüyorum ama seviyorum bloglarda olmayı blog arkadaşlıklarımızı daha ne olsun dimi ama:)
Seviyorum sizi...
23 Nisan 2011
Bir kedicik varmış:P
Merhaba,uzun zaman oldu yine güncelleyemedim blogumu aslında paylaşacak o kadar çok şey oluyor ki ,tam gaz devam ediyorum her bişeye yetişiyorum çok şükür:)Şimdi desem ki en kısa zamanda yine buradayım, sonra yazamıyorum mahcup oluyorum en iyisi oluruna bırakmak galiba,vakit buldukça canım yazmak istedikçe buralardayım zaten ...
Bu akşam çekilmiş taze taze fotoğrafları paylaşmadan edemedim,oğlum geldi Bolu'dan çok sevinçliyiz çok mutluyuz ailecek özlemişim yaaa...
Neyse ben yemek yaparken bir baktım tül aralık kalmış oradan bir çift yeşil göz beni izliyor:)Tabii aldım hemen makinamı çektim fotoğrafını kedimizin:P
Normalde sevmezdim kedileri hiç taa ki bu kediyle tanışana kadar:) Bir yıldır ailemizin kedisi oldu resmen...İlk önceleri peynir vermeye başladım sonra kaşar derken baktım iyiden iyiye beklemeye başladı alışınca, bende kıyamadım sürekli yiyecek bişeyler vermeye başladım başlarda bana kızan eşim,kayınpederim "neden alıştırıyorsun balkona gitmeyecek sonra" diyenler şimdilerde benden çok onlarda ilgilenir oldular o yüzden ailemizn kedisi dedim:)
Kapıdan ayrılmıyor akşamları işten dönerken beni gördüğü zaman sokağın başında benden önce eve geliyor merdivende miyavlayarak beni karşılıyor,mutfağa girdiğim anda mutfak camına çıkıyor ve miyavlayarak yiyecek istiyor .İşte böyle geçen yıl sadece kedili bir post hazırlayacağım hiç aklıma gelmezdi seviyorum kedimizi:)
Bu akşam yemek yaparken aralık kalan tülden mutfakta yemek yaparken beni izlediğini farkettiğim anda çektiğim foto:) Üstteki fotoğrafta da her şey açık açık görülüyor zaten:)
En kısa sürede görüşmek ümidi ile diyelim lakin cevaplamam gereken bir kaç mim var dönüşüm onlarla olur belki belli mi olur:)
27 Şubat 2011
Şal,ceket,ödül ve mim :)
Merhaba uzun zamandır ödül almamıştım çok sevindirik oldum galiba, hee birde mim var sırada,blogla çok fazla ilgilenmeyince kaçırdığım mimler de oldu ama bu gün vakit geçirmeden şu mimi de yazsam fena olmayacak diye düşünmekteyim:)
Öncelikle "okunması en keyifli blog" ödülüne benide layık gördüğü için sevgili arkadaşım gutguturuna ya çokkk teşekkürler çok mutlu oldum çok sevindim ve bende listemde olan ve takip ettiğim tüm bloglara bu ödülü gönderiyorum sizleri okumayı seviyorum ki listemdesiniz dimi ama:)
Sırada bir mim var çokk sevgili canımmmm arkadaşım kaanlayasamak Dilek'cim beni mimlemiş haydi bakalım geçelim soru ve cevaplara:)
Öncelikle "okunması en keyifli blog" ödülüne benide layık gördüğü için sevgili arkadaşım gutguturuna ya çokkk teşekkürler çok mutlu oldum çok sevindim ve bende listemde olan ve takip ettiğim tüm bloglara bu ödülü gönderiyorum sizleri okumayı seviyorum ki listemdesiniz dimi ama:)
Sırada bir mim var çokk sevgili canımmmm arkadaşım kaanlayasamak Dilek'cim beni mimlemiş haydi bakalım geçelim soru ve cevaplara:)
1) Gün içerisinde eğer gerçekleşirse şok geçireceğin şey?
Çift maaş almak:) :P
2) Gördüğün zaman eğer almazsam uyuyamam dediğin şey?
Hiç öyle bir takıntım yok çok şükür,yani hiç bir şey:)
3)Uğruna diyetini bir kalemde bozduğun şey?
Annemin boşnak böreği,asla dayanamam yerim...
4) Uğurun varmı, uğurun?
Uğura inanmam,uğurlu gün uğurlu sayım gibi takıntılarım yoktur...
5)Kendine yakıştırdığın renk?
Aslında kırmızıyı tek geçerim ama kilolarımdan ötürü siyah bende takıntılı bir renk olmaya başladı...
6)Kendine yakıştırdığın takın?
Saatlerim...
7)Takıntın?
Üst geçitten geçerken mutlaka merdivenleri sayarım,kaldırımdan yürürken çizgilere değil ortalarına basarım illaki...
8)Bavulum çoktan hazır,Gitmek istediğim şehir,ülke?
Görmek isteğim şehir olarak değilde karadenizi bölgesini görmeyi çok istiyorum birde ülkelerden Arabistan
9)Ben bu şarkıyı duyunca şakırım...
Çokkk eski bir şarkıdır ama çokk severim,Coşkun Sabah'tan "aşığım sana doyamayorummmmm,nede güzelsin bakamıyorumm seni sevmeye kıyamıyorum" ...diye giderrr:P
10) Solunda ne var
Büyük oğlum Enes'imin yatağı var bir aydır bozulmadı önümüzdeki hafta oğluşum gelecek inşşş...
Bu mimi cevaplamayan ve cevaplamak isteyen herkese paslıyorum haydi kolay gele:)
Yine yeniden keçe nakışından yaptıklarım var,biri şal diğeri ise ceket olacak bitince yine bitmişini yayınlarım,çokk severek yapıyorum keçe nakışını üstelik zor da değil herkesin yapabileceği kadar kolay...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)