3 Aralık 2008

Öylesine...

Bu günler de bir çok blog arkadaşıma uğrayamıyorum uğrasam da okuyup çıkıyorum,hani olur ya bazen böyle durumlar sebepsiz yere canınız hiç bir şey yapmak istemez ,yaptığınız yaşadığınız hiç bir şey sizi mutlu etmez,yüzünüzü güldüremez,sadece nefes aldığınız için yaşadığınızı hissedersiniz ...Bu sıralar böyleyim,en kısa sürede eski halime dönerim inş...

****
Geçen akşam Ömer'le aramızda geçen bir diyalog unutulmaması adına buraya yazıyorum...

Eşimle küçük bir tartışma yaşamıştık Ömer'de şahit oldu tabi bu tartışmaya,aradan geçen yarım saat zarfında eşimle konuşmadım ve Ömer'de bunun farkında olmalı ki,uyumaya gitmeden önce babasını gitti öptü kendini öptürdü,daha sonra benim yanıma geldi ve banada kendini öptürdü sonrsında dediği cümle "anne artık babamla barışmış oldun,çünkü babamın öptüğü yerden beni öptün sende babamı öpmüş olduğun için babamla konuşabilirisn artık"

Hassas oğlum benim meğer ne kadar etkilenmiş bu durumdan,bize göre çok küçük bir tartışma olsa bile onlar çok etkileniyorlar bu durumdan maalesef...

****

Yıllar önce gittiğim bir konferansta aşağıdaki yazıda geçenlerin benzeri olmuş, konferans sonunda tüm salon ağlıyordu...Sevdiğimizi söylemeyi geciktirmeyelim,"seni seviyorum"demek bu kadar zor olmamalı,ne kadar yaşayacağımızı kimse bilmiyor...
Çok güzel ve bir o kadar da anlamlı olan bu yazıyı paylaşmak istiyorum...

Doğan Cüceloğlu'nun eğitimindeki katılımcılarla bir konuşmasından:
Doğan Cüceloğlu: Arkadaşlar, aranızda ölümcül hastalığı olan var mı?
Bir katılımcı: Allah'a şükür, hocam, bildiğimiz kadarıyla yok.
Cüceloğlu: Ne güzel! Peki, bana, istisnasız tüm insanların, yani altı milyar insanın da başına geleceği garanti bir şey söyler misiniz?
Cevap neredeyse otomatik olarak çıkar: Ölüm.
Cüceloğlu: Gerçekten de ölüm tüm insanların başına geleceği kaçınılmaz olan tek şeydir. Doğum da tüm insanların başına kesinlikle gelmiştir, ama bundan sonra başa gelmesi kesin olan tek şey ölümdür. Başka hiçbir şey insanların tümünün başına gelmeyecektir. Peki, madem öleceğimiz garanti, bu benim ölümcül bir hastalığım olduğunu göstermez mi?
Katılımcılar burada sessizce, başlarıyla onaylamaya başlar.
Öleceğim belli ise benim ölümcül bir hastalığım olduğu da açıktır...
Cüceloğlu: Peki, ne zaman öleceğimizi biliyor muyuz?
Katılımcılar: Hayır
Cüceloğlu: Bu saniye içinde olma olasılığı var mı?
Bir katılımcı: Var.
Cüceloğlu: Yarın?
Bir katılımcı: Evet.
Cüceloğlu: 30 yıl sonra?
Bir katılımcı: Olabilir.
Cüceloğlu: Peki bunlardan hangisinin sizin başınıza geleceğini biliyor musunuz? Mesela bu akşam eve sağ salim varacağınızı nereden biliyorsunuz?
Sınıf sessizce dinlemeye devam eder. Çünkü genellikle yaşama böyle bakmamışlardır.
Cüceloğlu: Peki bir de tersini düşünelim, bu akşam eve döndüğünüzde, bu sabah evden çıkarken sağ salim bıraktıklarınızı sağ bulma garantiniz nedir? Var mıdır böyle bir garanti?
Bir katılımcı: Yoktur Hocam.
Cüceloğlu: Peki nereden biliyoruz az sonra telefonun çalmayacağını ve evdekilerden birinin az önce öldüğünün bize söylenmeyeceğini?
Katılımcılar burada rahatsız olmaya başlar.
Bir katılımcı: Hocam konuyu değiştirsek?
Cüceloğlu: Ama en yalın ve açık gerçek üzerine konuşuyoruz, biraz daha devam edelim bence. Peki, acaba bunu dün gece bilseydiniz, yani evde akşam birlikte olduğunuz kişilerden birinin yarın ölüm günü olduğunu bilseydiniz, o zamanı aynı dün gece olduğu biçimde mi geçirirdiniz? Yoksa farklı şeyler mi yapardınız?
Bir katılımcı: Kesinlikle çok farklı geçerdi Hocam.
Cüceloğlu: Şimdi sizden rica ediyorum, lütfen bir an arkanıza yaslanın, gözlerinizi kapatın ve bu sabah evden çıkarken evde bıraktıklarınızdan birinin gerçekten öleceğini düşünün, dün akşamınızı nasıl geçirirdiniz? Aynı iletişim mi olurdu? Onunla aynı konuları mı konuşurdunuz? Aynı konular, tartışma ya da gerginlik yaratır mıydı? Yoksa önemsiz hale mi gelirdi? Bu sabah evden çıkarken, bu son görüşünüzde ona ne derdiniz? Onun boynuna sarılmakta tereddüt eder miydiniz? Çok sıkı sarılmaya mı, aynaya mı vakit ayırırdınız? Ona, yüreğinizin derininden gelen bir "Seni gerçekten çok seviyorum" demeye ne gerek var diye düşünür müydünüz? Onun ölecek olması sizin ona duyduğunuz sevgiyi yoğunlaştırmaz mıydı?
Burada bazı katılımcılar ağlıyordur. Belli ki dün akşam yaptıklarından bir kısmının ne kadar anlamsız olduğunu şimdi fark etmişlerdir.
Cüceloğlu: Şimdi gözlerinizi açabilirsiniz, acaba kaç tartışmamızı bu kadar gereksiz biçimlerde yapıyoruz, kaçı gerçekten yaşamda karşımızdakinin varlığından daha önemli, hangilerinde "Şimdi kalbini kırdım, ama zaman içinde ben ondan özür dilemesini bilirim" diye kendi kabuğumuza çekilip tartışmaları donduruyoruz.

29 yorum:

  1. böyle durumlar olur arada bir,geçer inş kısa zamanda canım,çocuklar dediğin gibi herşeyin bizden çok farkındalar onların yanında hep iyi olmak gerek anne baba olarak biz iyi olunca onlar zaten iyi oluyorlar.sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. canım bazen senin yaptığını yapıyorum....giriyorum okyup çıkıyorum..yazmak istemiyorum....

    ama geçiyor sonra merak etme...

    maşşallah ömerede..onun o sözlerinden sonra bi kıkırdama ile barışmışsınızdır umarım....hehehe..

    yazı çok etkiledi beni...bizimkiler gelsede bi öpsem sevdiğimi söylesem dedim valla..

    paylaşım için sağol canım arkadaşım......

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten çocuklar çok etkileniyorlar Mukocum,anne babalarının en ufak kırgınlığını büyütüyorlar.
    Yazı da çok anlamlı ve düşündürücü,paylaşımın için çok teşekkürler...

    YanıtlaSil
  4. Muko ablacığım
    geçici bi durum bana da çok oluyor.Çocuklar ne kadar hassas ufacık bi tartışma bile onlar için çok önemli olabiliyo.Belki de sık olmadığından yadırgıyolar anne ve babanın küs olmasını.yaptığı davranış çooook güzel.Nasılda akıl etmiş.

    Yazı gerçekten çok anlamlı.Ben eşime sevdiklerime sürekli söylerim.Söylenmesi de gerekli zaten.Hareketlerle herşey anlatılmaz ki.Sözle bütünlemen lazım..

    Özletme kendini bu kadar:))
    sevgilerr..

    YanıtlaSil
  5. yerim ben onu nasılda düşünmüş onları küçük sanırıyoruz ama çooook yanılıyoruz.
    sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  6. Etkileyici bir yazı olmuş.Herşeye bu gözle bakabilirsek belki hayatttan ve karşımızdaki insanlardan beklentimiz azalır ve daha çok mutlu olabiliriz.

    Eşler arası ufak da olsa tartışmaların çocukları etkilediğini anlattığınız örnekle bir kez daha anlamış oluyoruz.Ama barıştırma mantığını çok zekice buldum.

    Bir an önce eski neşenize ve bloğunuza dönmenizi diliyorum.

    YanıtlaSil
  7. ablacığım herkezde bağzen oluyor girip bloga göz atıyorsun sonra içinden o an bişi yazmak gelmiyor bu da geçer hayırlısıyla şimdiden bayramını kutluyorum ailenle sevdiklerinle sevenlerinle güzel keyifli huzurlu sağlıklı bir bayram olur inş.
    ömer okuduğum kadarıyla çok hasas ve çok duygulu bir çocuk yaptıkları hep mantık çercevesinde
    doğru şeyler aferim oğluşa size barış yaptırmış
    sevgiler sevgiler

    YanıtlaSil
  8. kesinlikle fatoş çok haklısın işte bazen onların yanında da oluyor maalesef...


    aynen öyle disal'cim gülmeye başladık zaten sonrasında da barıştık tabi:)

    YanıtlaSil
  9. kesinlikle meleklerim kesinlikle çok etkileniyorlar...

    aybike'cim akıl eder benim oğluşummmmm,çok akıllıdır o çokkkk:D

    bende söylerim ama bazen de duymaya ihtiyacı oluyor insanın,maalesef bende eskiden çok fazla söyliyemzdim sevdiğimi karşımdakilere ama şimdi çok şükür söyleyebiliyorum..

    tamam canım özletemem..

    YanıtlaSil
  10. evet zülbiye'cim aynen öyle....

    bunu keşke yapabilsek sühendan ama maalesef olmuyor işte...
    çok teşekkür ederim...

    saolasın annecik,evet ömer çok hassas ve duygusal bir çocuk..

    YanıtlaSil
  11. Hepsi bir yana Ömer'in barıştırma planı takdire değer.

    Doğan Cüceloğlunun yazısı da çok güzel. Çok severim, trt deki programını izlerdim eskiden hala var mı bilmiyorum. Bir seminerine de katışmıştım gerçekten çok güzeldi.

    SELAMLAR

    YanıtlaSil
  12. mukocum haklısın bazen banada aynı şey oluyor iki satır yazı yazmak bikle gelmiyor içimden..

    kuzuya maşallah ne kadar akıllıca.. :D dediğin gibi onlar gerçketen daha çok etkilonuyorlar bu konularda..

    yazı süper gerçekten başımıza neyin ne zamann geleceğini bilmiyoruz ki...aslında herkes bu düşünceyle yaşasa dünya ne kadar güsel olurdu...

    sevgiler,

    YanıtlaSil
  13. Ay ay ne kadar da duygusal ve akıllı maşaallah. Yazıyıda çok beğendim.Bende böyle seminerlere katılmıştım. Günde 13 defa çocuğumuza sarılmamız temasda bulunmamız gerekiyormuş.Onu sevdiğimizi ve onun değerli olduğunu hissettirmemiz içinmiş.Çocugun yaşı önemli değilmiş.Yoksa içine kapanık bireyler olarak yetişiyorlarmış.Şu anda bu semineri kimin verdiğini hatırlamıyorum ama ben uyguluyorum.Sanki işe yarıyor gibi denemeye değer.

    YanıtlaSil
  14. Mukocum,bayramını en içten dileklerimle kutlar,mutlulukların bir ömür boyu peşini bırakmamasını dilerim.
    Sevgiyle kal....

    YanıtlaSil
  15. evet yasemin'cim bence de sence :)

    şu sıra yok galiba fakat trt int de Üstün Dökmen'in programı var,sanrım onlarda tekrar bölümler...


    aynen öyle Şirin'cim herkes bunu düşünerek yaşasa dünya çok güzel olurdu...

    YanıtlaSil
  16. Teşekkürler Selma bu güzel bilgili için bende uygulayayım bakalım,çok defa sarılıyorum ama gün içinde 13 oluyormu bilmem :D

    teşekkürler meleklerim,bende senin bayramını kutlarım...

    YanıtlaSil
  17. Hakıkatten canım cocuklar bu tur konularda daha hassaslar.Bayramını en ıçten dıleklerımle kutluyorum.Sevgıler..

    YanıtlaSil
  18. Çok güzel bir yazı Muko, ben bu keşkeleri babamı kaybettiğimde çok yaşadım, ölüm her an kapıda bunu her anlamda unutmamamız gerekir (ilişkiler, ibadet..) ama ne yazıkki unutuyoruz. Paylaşımın için teşekkürler.. _Saniye_

    YanıtlaSil
  19. Bir bayram gülüşü savur göklere, eski zamanlara gülücükler getirsin, öyle içten öyle samimi,
    gözyaşlarını bile tebessüme çevirsin.Damağınızı, ruhunuzu ve çevrenizi tadlandıran,
    gerçekten güzel ve bereketli bir bayram dilerim.

    YanıtlaSil
  20. Canım Hayırlı Bayramlar diliyorum.Sevdiklerin ve seni sevenlerle birlikte her günün bayram sevincinde geçsin inşallah.Sevgiler

    YanıtlaSil
  21. İYİ BAYRAMLAR DİLİYORUM MUKOCUĞUM.
    ÇOK SEVGİLER
    nUnU

    YanıtlaSil
  22. Mukocum tamamen katiliyorum,bende herzaman derim ,sevdiginizi söylemek icin gecikmeyin.Kimin ne kadar yasayacagi yada kimlerin ne zaman nerde olacagi belli olmaz.Bu yüzden sevdiginizi söylerseniz kücülmez aksine büyürsünüz.Ben böyle seyleri geciktirmem:)Bak mesela :Seni seviyorum Mukocum ,iyiki varsin:)Senin ve ailenin kurban bayramini yürekten kutlar tüm sevdiklerinle daha nice bayramlari karsilamani dilerim canim,öpüldün.

    YanıtlaSil
  23. Hayirli bayramlar canim.

    YanıtlaSil
  24. Ozay'cım çok teşekkürler canım...

    Şirin'cim saolasın...

    YanıtlaSil
  25. Evet Saniye çok haklısın çok geç olmadan söylemeliyiz sevdiklerimize sevdiğimizi...


    çok teşekkürler taze nane...

    YanıtlaSil
  26. Hülya aminnnnnnnn,saolasın..

    Ayşe'cim teşekkür ederimmm

    YanıtlaSil
  27. Nunu teşekkür ederimm...

    Yaren'cim çok teşekkürler,bak bende seni seviyorum söyledim bile :)

    YanıtlaSil
  28. TEŞEKKÜR EDERİM MUKOCUM,SENİNDE GEÇMİŞ BAYRAMIN KUTLU OLSUN CANIM...SEVGİLER.

    YanıtlaSil