26 Ocak 2008

İlk Karnemizzzzzz

Yarıyılı bitirdik bile ..Daha dün gibi okulların açıldığıgün ve dün karne aldık zaman çok çabuk geçiyorr ve bizde okadar hızla yaşlanıyoruz:)
Önce Enes'den haber vereyimm çok şükürr takdir aldıı iki dersi dört geri kalan tüm dersleri beş çok şükür bu sene toparladı kendini çok sevindirdi bizi,eski Enes'imi geri kazandıımmmmmmmmmmm..
Ömer'inde bütün dersleri beş davranış tarafıda hepsi çok iyi bu karne döneminde çok iyiiizz ailecekkkkkkkkkkkkkkkkkkkk..İnşallahhh sene sonunda da aynısı olur.
Bende bilgisayar kursunu bitirdimm ve sertifikamı aldım çok şükür,biraz dinlenicem,önümüzdeki haftaya sanaldan tanıdığımm ama şimdi dostum olan arkadaşım Selma gelicek bana çok sevinçliyimmmmmmmmmmm..
Karnimizi alırken, fakat ışığı ayarlayamamdan dolayımı yoksa makinanın ayarları ilemi oynanmış anlamadım karanlık çıktı ya neyse idare edicez artık ..




Karne almadan önceki heyacanları..

Karnemizi aldıktan sonra anneannemnize gittik ,minübüste bir baktım cebinden küçük bir kitap çıkardı "Keloğlanın macareları" abisinin dolabından almış ,büyük bir insan gibi sanki kırk yıldır kitap okuyormuş edasıyla alıp okuması beni hem şaşırttı hemde çok sevindirdi,fotoğraf makinasıda yanımda olunca görüntüledim..






Minübüsten inincede hala okumaya devam edince dayanamadım fotoğrafını çektim bende:)


24 Ocak 2008

SOBE "Hayatın bana öğrettiği 3 şey"

Sevgili arkadaşım Yaren http://yarenle.blogspot.com/ beni sobelemiş teşekkür ederek cevaplamaya çalışayım..
1-Sevdiklerimizin kıymetini hayattayken bilmeyi ve onlara gereken sevgiyi gösterebilmek ve her fırsatta yüzlerine "seni seviyorum"diyebilmek bunu geçde olsa öğrendim çünkü duygularımı hiç belli edemezdim eskiden tabi:)
2-Güleryüzlü olmayı güleryüzün bir tebessümün çok önemli olduğunu,hiç bir şeye ve hiç bir kimseye karşı önyargılı olmamayı..
2-Hiç bir şey için geç kalınmış olmayacağını,insan istedikten sonra herşeyi ama herşeyi başarabileceğini öğrendim ki;on yıl önceki yaşamıma baktığımda bu konuda çok yol katettiğimi görüyorum.


Kişisel Gelişim Uzmanı "Oğuz Saygın" beyin seminerinde dinlediğim ve "hayatın içinde kişisel gelişim" isimli kitabında yer alan bu şiiride paylaşmak istedim..

İNSAN İSTERSE YAPAR
Bu bir başlangıç; yolları dönemeç ve inişli çıkışlı biliyorum.
Biliyorum, benim şansım ellerden daha az.
Biliyorum,herkesin gönlünde bahar,bendeki mevsim yaz.
Sustuğum her yerde konuşan bir şeyler var.
Işıklı kalemim,beyaz sayfalar...
Sokak başında bir ceviz ağacı...
Parmak uçlarımdan fışkıran acı...
Buz gibi odalarda soluk lambalar...
Sustuğum her yerde konuşan bir şeyler var.
Işıklı kalemim beyaz sayfalar...
Biliyorum, çok büyük hayallerim var.
Fikirlerim geniş, imkanlarım dar.
Olmayacak gibi benimkisi,
Düşlerim sayfaalra sığmayacak gibi.
Bir acayip sevda benimkisi,
Duvarlara topraklara kazıdığım,
Daha çocukluğumda bir tepeye yazdığım
Bir acayip sevda benimkisi.
Ulaşılması zor bir sevda.
Hep yalnızım sanıyordum,ama hiç yalnız değilim
Çünkü sustuğum her yerde konuşan bir şeyler var.
Zamanı haykıran masa saati...
Duvar takviminden düşen yapraklar...
sustuğum her yerde konuşan bir şeyler var.
Ve bir gün herkesin sustuğu yerde konuşan biri var.
Ellerinde koca bir bahçe ve yemyeşil bahar...
Çevresinde ona koşan insanlar...
Ben de gittim dedim ki:
"Hocam, hayallerim var!"
Ulaşmak mümkün değil, imkanlarım dar.
Yaparsın dedi bana,insan istedi mi yapar.
Çok değildi olmak istediğim,
Ya bir şair ya bir yazar.
Bu bir başlangıçtı,yollar düzeldi birden.
Odalar sıcaktı,parlaktı lambalar.
Ben yazdıkça açıldı sayfaalr,
Bak işte başardım hocam.
Ve işte bendeki mevsimde bahar...
İnsan istedi mi, insan isted mi mutlaka yapar.
SAFURE AKSOY
Eğer kabul ederlerse sevgili Ayça http://tongucbey.blogspot.com/ ve sevgili Aysun http://ibrahimberk.blogspot.com/
sobeliyorum.

22 Ocak 2008

AKLINI BAŞINA AL

Anne karnindaki bir cocugun agzi vardir, gozu vardir, kulagi vardir, eli vardir, ayagi vardir. Butun aza ve cihazati tam tekmil verilmistir. Halbuki bunlarin hicbirine orada luzum yoktur. Orada cocuk, gidasini, gobeginden annesine bagli bir hortumla almaktadir. Simdi bu cocuk: - Ya Rabbi! dese, su hortum bana yetmektedir. Pekiyi su agiza, su goze, su kulaga, su ele, su ayaga ne luzum vardi. Hicbir ise yaramamaktadirlar? Herhalde ALLAH'dan soyle bir cevap alacagi muhakkak:
- Acele etme kulum, aklin almadigi seyede burnunu sokma. Sen kisa bir muddet sonra oyle bir aleme gideceksin ki burada 'her seyim' dedigin hortum, orada hicbir seye yaramiyacak, kesilip atilacak. Luzumsuz sandigin agiz, goz, kulak gibi seylerde en luzumlu cihaz durumuna gececek.

O cocuk bu gerceklere inanmasa ve bir inkarci olarak dunyaya gelse hakikaten hortumun ise yaramadigini, ebenin onu kesip kaldirip attigini; luzumsuz sandigi agiz, goz gibi cihazlarin devreye girdigini, onlarsiz olunmayacagini gorse utanir mi, utanmaz mi? Inanmadigi icin dizlerini dovermi, dovmez mi? Su anda bizde, tipki o cocuk gibi bir ananin karnindayiz. 9 ay, 9 sene veya 90 sene sonra bir baska dunyaya dogacagiz. O dunyanin adi ahiret. Biz suanda dunya anamiza maddi hortumlarla, midemiz ile bagli durumdayiz.

Eger biz:
- Iste gecinip gidiyoruz. Ya Rabbi! Su Namaza, oruca, hacca, zekata, dine, imana, Islam'a ne luzum vardi? Dedigimiz takdirde. Rabbimizdan soyle bir cevap alacagimiz muhakkak!
- Ey kullarim! Kisa bir muddet sonra bu dunyadan cikacaksiniz. Oyle bir aleme goturuleceksinizki orada 'herseyim' dediginiz bu maddi hortumlarin hicbiri ise yaramiyacak. Luzumsuz sandiginiz namaz gibi, zekat gibi, hac gibi ibadetler de en luzumlu seyler durumuna gececek. Orada insanlara arabasina, parasina, servetine ve suretine gore degil; kalbine ameline ve ibadetine, namazina gore deger verilecek.

Yani namaziniz, zekatiniz, orucunuz, hacciniz, hayir hasenatiniz, ahirette sizin icin hersey olacak. El olacak, ayak olacak, dil olacak, dudak olacak, villa olacak, havuz olacak, senet olacak, berat olacak, ucak olacak, sonu olmayan zenginlik ve saadet olacak kisaca Cennet olacak.

Eger biz bilgiclik eder, fen ve teknik asrinda oldugumuzla simarir, Rabbimizin hikmet lisaniyla buyurdugu bu gercekleri kabul etmez, ibadetsiz bir tenbel veya bir inkarci olarak ahirete gider, gercekleri gorursek utanmaz miyiz? Hakikaten herseyim dedigimiz hortumlarimizin, yani arabamizin, apartmanimizin, paramizin, pulumuzun hicbir ise yaramadigini musahade ederek, ibadetlerin hersey oldugunu anlasak o anne karninda agzi luzumsuz goren cocuk gibi mahcup olmazmiyiz? Dizlerimizi dovmezmiyiz? Keske inansaydik, keske namazimizi kilsaydik, orucumuzu tutsaydik, zekatimizi tam verseydik, ALLAH icin yasasaydik, essiz insan sanli Peygamber Hz. Muhammed ( s.a.v)'in yolunda yuruseydik demez miyiz?
Pisman olacagin, dizlerini dovecegin o gun gelmeden aklini basina al...
Ya Rab! Bize halim bir ahlak, salim bir kalp, zarif bir huy,Gayur bir ilim, Salih bir amel, abid bir karakter, Muttaki bir gayret, Muhsin bir suret ver. Âmin…Ya Rab! Kalpler senin kudretinde evirilip çevrilirken Bizim kalbimizi dinin üzere sabit kıl. Âmin…

19 Ocak 2008

Okumayı Sevmiyor

Son günlerde gelişen pek kayda değer pek bir şey yok yada benim ruh halim buna elvermiyor pek anlatasım yok bugünlerde,halen devam ediyor..
Ömer Talha okumada hiç istekli değil saolsun siz arkadaşalarımın güzel yorumlarını değerlendirerek bu konuda birazda araştırma yaparak bişeyler yapmaya çalışıyorum fakat yinede isteksiz,öğretmenimizde zorlama içinden gelmeli diyor ama,sürekli okumazsa nasıl ilerleticek okumasını benimde kafamı kurcalayan bu.Öğretmenimize rica ettim Ömer'le konuşmasını,kendiside okumazsa karnesinde zayıf olacağını söylediğinden bu yana yani iki gündür okuyor kendi isteğiyle.Aslında zorla olucak bir şey değil sanırım inşş okumayı çok sever,ama beyimize her akşam masal veya hikaye okunmasını istiyor kendi okuyabildiği halde halenn yatağına yatınca anne hadi masalımı unutun galiba şeklinde itirazlar duyuyorumm,bende okumaya devam ediyorum .
Satranç ve folklor kurslarına düzenli, kendi isteğiyle katılmaya devam ediyor,bu yönü çok hoşma gidiyor sosyal ve başladığı işi sıkılmadan sonuna kadar devam ettirmek isteyen bir yapısı var.
Dün doğumgününe gitmeden önce evde bana ben Aysima'nın gittiği okula gitmek isitiyorum dedi yine, arada bir der:P olmayacağını söyledim geçti odasına benim hazırlanmamı beklerken baktım almış eline ekşınmen oyuncağını onunla konuşuyor,-ben şimdi o okula gitsem öğretmenimi özlerim ama niye özliyeyimki zaten okul evimize çok yakın hergün öğretmenimi görürüm,ama yok ben gitmiyeyim zaten onların okulunda folklorde yok satrançta,hem ben satrançı bu kadar öğrenmişken bırakırsam abimi bidaha nasıl yenerim...
Şeklinde bir konuşması ,benide güldürdü ..Şimdilik bu kadar görüşmek üzere hoşçakalınnnnnnnnnnnn:)
Bu pozu yakalyacam diye ne çok uğraştım :)

Süslü püslü okuldan gelinir ve salıncağa uğramadan eve geçilmez:P
Aysimanın doğum günüydü dün,okulda kutladılar.Ömer'de; son iki ders öğretmeninden izin alarak bizde katıldık kutlamaya.Aşağıdaki iki fotoğraf doğumgünü anısına..







Maviş gözlüm Yunus Eren'im benim elinden hiç düşürmediği elması ile etrafındakilere müzük eziyeti çektiririken..



8 Ocak 2008

Bizden Haberler

Bu günlerde hiç bişey yazmak istemiyor canım ,ara verdim farkındayım ama kendimi toplamam lazım deyip sıvadım kolları :P
Enes'le aramızdaki ilişki aynı değişen hiç bir şey yok kah iyi kahh çok kötüü, bakmışsınız çokk çokk iyiii,artık bu dönemi bu şekilde aşıcaz inşalalh,Allahım bundan kötüsünü yaşatmasın..Dersleride çok iyi gidiyor notlarıda çok iyi..
Ömer Talha ise okumayı sevmiyor ,her gün benim zorumla binbir dereden su getirerek üç sayfa kitap okutuyorum..-"Aneee hadi gel satranç oynayalım "tabii bu durumdan hemen fadalanır anne;"tama m olur ama önce bir sayfa kitap okuyacaz bitincede bir sayfa kabulmu",ister istemez kabul eder evlat:P yada "annee ben Kerem'lere çıkacam" "olur ama bir sayfa kitap okursan" falan gibi ..Ömerin istediği sevdiği şeyleri kitap okuması karşılığında izin veriyorum doğrumu yapıyorum yanlışmı yapıyorum bilmiyorum ama napimm ancak bu şekilde okutabiliyorum..Ödevlerini düzenli yapıyor ,matematik yapmayı çok seviyor abaküs kulanmadan 2 basamaklı sayıları toplayıp çıkarma yapabiliyor..
Bu günlerde bir şey dikkatimizi çekti evde eşim maç izlerken başta okunan İstiklal Marşı sırasında Ömer Talha Hazır ol vaziyetine geçerek kafasınıda yukarı kaldırıyor ve İstiklal Marşı bitene kadar ne olursa olsun hiç bozmuyor..Vatan millet sevgisiyle dolu benim oğlummmmmmmmmmm:))
Yerli malı haftasında sınıfında kutlama yapıldı,şeftali şiirini ezberledi ve çok güzel okudu..
Öğretmenimiz ve Ömer Talha..









Kendine tost yapmasını çok seviyor her seferinde tartışırızz yok ben yapıcam hayır sen yapmıyacaksın ben yapıcam şeklinde,geçen gün izin verdim yaptı, hem kendine hem abisine :)












İzin versem bütün gün mutfakta uğraşacak portakal suyunu her seferinde kendi hazırlar sadece kendine olsa iyi abisinide unutmaz hiç bir seferindeve dağınık bir erkekmidirr hayırrrrrrrrrrrrrr işini bitirdikten sonra makinayıda bir güzel temizler :)













Geçtiğimiz günlerde bir akşam anne sana süprizim var ne olur ben gelene kadar odama gelme diyerek 15 dakika kadar odasında kapıyı kapadı ve yalnız kaldı sonuç aşağıda ki gibi .Bütün duvarı dergiden kopardığı sayfalarla süslemiş aklınca :P hatta ve hatta gardoropun üstüne çıkarak en tepedekini yapıştırmış..





25 Aralık 2007

Oyun Bitti:))

Bir buçuk aydır öğretmenimiz Ömer'in okuduğunu söylüyordu,ama ben evde hiç bir şekilde okutamadığım için haliyle acabalar dolaşıyordu kafamda.Bayram öncesi bir akşam eşim aldı onu yanına kitap okutmaya çalışıyor Ömer'in arkası bana dönük eşim işaret ediyor bana Ömer okuyor okuyorr ,beş dk geçiyor ardından hayır okumuyor diye söyleniyor,zor kelimeleri okudu o akşam en basit bir kelimeyi dahi okumadı,harfleri tanıyor,birleştirme yapıyor fakat okumuyor du.Hatta o gece babasıyla hararetli bir şekilde tartışmaya başladılar; Ömer "r" diyor babamız"n" diyor ısrarla didişiyorlar hatta bir ara Ömer "baba sizin zamanınızdaki gibi değil artık değişti bu "r"dedii ben dayanamadım gittim yanlarına vee Ömer haklıydı :)))
Üç hafta önce ona süre verdim istediği robot vardı eğer üç hafta içinde okursa Ömer'e istediği robotu alabileceğimizi söyledim,ama hiç bir şekilde okumuyordu yani evde, okulda herşey yolundaymış. Bayramın son günü süre doluyordu ve bunun farkındaydı Ömer,bayram boyunca hiç okuma çalışması yapmadık bırakmıştım artık kendi haline,o gece bir baktım tvde alt yazıyı okuyor,ben şaştım kaldım inanamadım,hemen normal bir yazı ile yazılmış hikaye kitabı aldım baktımm oradanda okuyorr,ayy yokk dayanamadım bu sefer el yazısı ile yazılmış bir kitap aldım onuda okudu ..Uçtum havalara tabii çok sevindim okuyamayacak sanıyordumm her ne kadar öğretmen okuyor desede:) Ve ardından bana-"annee bugün süre doluyordu son gündü ama okudum artıkk hakkettim oyuncağı ben, ne zaman alıcaz?"
Velhasıl bu çocukk bizimle oyun mu oynadıı ne yaptıysa anlamadık yani neyseki artık evde üç akşamdırr düzenli kitap okuma çalışmaları yapıyoruz çok şükürrr..
Halk oyunları çalışırken kaybedicekleri enerjiyi depolarken kantinde sevdiği arkadaşları ile...





Yaklaşık bir aydır halkoyunları çalışmaları yapıyorlar 23 Nisanda vals yapıcaklar değişmezse eğer ve okuma bayramı için hazırlık yapıyorlar ayrıca, o çalışmlardan iki kare...






Bugun öğleden sonra büyük sınıfların sınavı olduğu için arı filmi vizyona girdiğinden beri Ömer de izlemeyi çok istiyordu hazır boş bir vakit bulmuşken yeğenlerim Aysima ve Ahmet Faruğuda alarak sinemaya gittik.
Yeri gelmişken şu sinema salonlarını kendi zevkleri için kullananlara bir iki söz söylemek isterdim ya neyse,ikinci defadır başımıza geliyor geçen sefer Ömer'in dikkkatini çekmişti bu sefer Aysima'nın dikkatini çekti arkamızda oturmuş iki genç sarmaş dolaş:( Aysima'da -"teyze baksana karı kocalar sarılmışlar sinamada evlerinde sarılasalarya"diyince anladım bakamadım bile arkama aslında bir kaç sözü hakediyorlardı ya işte neyse,birde filmin başında salona geldiklerinde aaa ne kadar çok çocuk var demişlerdi demekki dertleri başkaymış:(



Sinamada, aradaki boş vakti poz vererek değerlendirdiler :P




Sinemadan çıkıtıktan sonra acıkan üç kafadar :)





En son eve dönerken minübüsteki halleri



23 Aralık 2007

Bayram Şekeri

Bayram şekeri 1 :)




Bayram şekeri 2 :)





Bir kurban bayramını daha geride bırakmak üzere iken bu satırları karalıyorum:)

Hersene olduğu gibi bayramın birinci günü kurban telaşıyla geçti gitti Allah kabul etsin,birinci günün akşamı kayınvalidemin etlerini halletttik kavurma falan yaptık görümcem eltim ve ben,tabiki gelen gidenlede ilgilendik nede olsa büyük evi saolsunlar gelen giden hiç bitmedi.

ikinci günde ben öğleden sonra bir oturdum akşamaa kadar etlerleri hallettimm hatta bu sene kemikleri bile ben kırdımm tek başıma:P Üçüncü günde bayram ziyaretleri ile geldi geçtii ve bugünde bu saat olduu ben tembellikten çıkıpta konu komşuya bayram ziyaretine gidemedim,ama kararlıyım bu yazıyı yazayım çıkacam inşallah:)


Ömer arefe günü sabah ağlayarak başının ağrısıyla uyandı:( Ağrı kesici verdim yok geçmedi,iki saat oldu yavruum hala ağlıyordu ,ha geçer ha geçer diyerek iki saati doldurdum üzerine birde istifra edince ve fışkırtarak ,çok korktum çünkü ne midesi bulanıyordu ne soğuk algınlığı vardı neyse hemen babamı çağırdım geldi ve hastaneye acile gittik,gerekli tahliller yapıldı,röntgen çekildi hiç bişey çıkmadı,doktor sinüzütten şüphelendiğini fakat temiz çıktığını söyledii biraz boğazlarında kızarıklık var dedi,bu kızarıklığın o derece baş ağrısı yapıp yapmıyacağını sorduğumda olur dedii ama benim içim hiç rahat değil açıkçası:( İnşşalah kötü bir şey çıkmaz:(( Bayram sonu kendi doktoruna götürüp temografi çektiricem içimiz rahatlasın en azından. Bayram boyuncada ara ara baş ağrısı oldu hatta bugünde şu saate kadar keyifsizdi başım ağrıyor diye yattı sürekli ama şimdi ayaklandı çok şükür..
Hastanede doktorla aralarında geçen konuşma:
Doktor:"şimdi eve git bir güzel kahvaltını yap"
Ömer:"sadece bugün mü?"
Doktor:"tabiki sadece bugün değil her sabah,sen her sabah kahvaltı yapmıyormusun?"
Ömer:"hayırr çünkü annem kahvaltı hazırlamıyor ki"
ben şok oldumm" aaa Ömer ne dediğinin farkındamısın oğlum "diyorum "evett annee hazırlamıyorsun ki her sabah" diyor
Doktor:"annen sana patates kızartırsa veya her sabah tost yaparsa yersin ama dimi "dedi
Ömer"aaaa sen nerden biliyorsun doktor teyze?"
Doktor:"benimde oğlum var oda senin gibi yapıyor da oradan biliyorum"dedi ve çok şükürr beni anlıyan biri çıktı karşıma diye şükrettim içimden:)

Peyniri çok zorlarsam yer,zeytin,yumurta,bal,terayağı bunların daha tadını bilmiyor her sabah patates veya tost yaparsam yiyor beyefendi oda iki gün üst üste tost yerse üçüncü gün onuda yemiyor..



Satranç oynarken abisini yendiği an:)
Enes'in tepkisi aynen şöyleydi;-"annee vallaha bilerek yenilmedimm cidden yendi beni bu çocuk "




Ömer beyin satranç oynama şekilleri :)









17 Aralık 2007

Türkiye Futbol Şampiyonası..

Bu akşam çok sevinçliyiz, Enes Türkiye şampiyonasına katılıyor..
Enes Demirsporda beş yıldır futbol oynuyor,bu sene 93 doğumluların oynadığı bir turnuvaya hocaları onları tecrübe kazansınlar seneye şampiyonaya katılabilsinler diye kendilerinden bir yaş büyüklerin arasında turnuvada oynamalarını sağladı,94 doğumlu olmalarına rağmen 90 futbol takımının arasından ilk dörde kaldılar ve Türkiye şampiyonasına gitmeye hak kazandılar..
Bu akşam ki maç çok önemliydi onlar için çok güçlü bir takım olduğunu söylüyordu Enes ve moralsizdi kesin yeniliriz diye düşünüyordu,önce kendisine ve arkadaşlarına güvenmesini söyledim durdum ama beni hiç duymuyordu bile çok fazla heyecan yaptı,eğer maç penaltılara kalırsa ben hayatta atamam çok heyacanlanırım diyordu.Hatta bugün okula gitmek istemedi bende izin verdim gitmemesine evde kaldı.Çıkmadan kuran okudu, abdest aldı ve maça öyle gitti.
Çok heyecanlı bir maç oldu,ilk yarı 0-0 berabere bitti,ikinci yarıda aynı şekilde geçti ve maç uzatmalara kaldı.Enes her yere düşüste ben "-ayyyyyyy "diye bir çığlık :P
Uzatmalarda da sonuç değişmedi çok çekişmeli bir maç oldu ve penaltılara gidildi.
Veeeeee sonuççççççççççççç Demirsopor maçı kazandı sevinçleri görülmeye değerdii harika bir maç izledimm. Oğlum diye söylemiyorum çok güzel futbol oynuyormuş ben anlamam ama etrafımdakilerin övgü dolu sözlerini duymak çok güzeldi:)
Kocaeli'den dört takım katılıyor turnuvaya ve benim oğlumda onların içinde..








Penaltı atarken..





15 Aralık 2007

Sabır ya sabır:(

Aslında kafamada çok şey vardı yazacak tam başladığım sıra Enesle güzel bir tartışınca hepsi uçtu gitti:(
cidden Ergen bir gençle uğraşmak onun dilinden anlamk çok güçç:(
az önce yapabildiğim sadece sesini nedne yükseltiyorsun demktenn başka bişey gelmedi elimden
ısrarla bağırdı durdu
bende ya sabır çeke çeke bi hal oldum ama bu sefer yenilmedim sinirlerime hiç bişey demedim
Allahım bu devreyi kolay atlatmamıza yardım et yarabbim.
Bozulann elektirik süpürgemizi tamir etmeye çalışan tamirci Ömer :P




Elimde fotoğraf makinasını görünce aldı örgümü kafasına koydu ve ;

-"bak annee ben üniversiteye gidiyorum buda hani havaya attıkları şey varya işte kafamdakide o" dedii beyimiz

annede inşallhhhhhhhhh dedii:)









Bir baktım ki bu halde tabii hemen kaptım fotoğraf makinasını,sanki usta bir örgücü hem örgü örerimm hemde tv seyrederim edasıyla:)









Fotoğraf çektiğimi farkedince şımardık mı ne?




Baba oğul maç seyrederken :)






1 Aralık 2007

Abi Kardeş Yaşadıkları

Bu sabah Enes'in ara karnesi verilicekti dolayısıyla okulda toplantı vardı, branş öğretmenlerle birbir görüşme vardı,dün geceden eşimle hatta bu konu için biraz tartıştım okulda ki toplantılara öğretmenlerle görüşmeye hep ben tek başıma gidiyorum hiç bir şekilde okulla diyaloğu yok sadece nadir zamanlarda babaları çağırdıkları zaman mecburen gider,nesye akşama dönelim geçen yıll Enes'den şikayet duymaktann bıkan ben bu günkü toplantıya babamızı yollamaya karalıydımm tabiki yinee gitmedii ama bu sefer gerçekten gidecek vakti yoktu:(
Sabah 09.30 da toplantımız vardı vee bardak boşanırcasına yağmur yağıyordu evden çıktığımda. Evimiz ile okul arasıda minübüslerle 1 saat iki münübüsle ancak gidiliyor ,eşimm Enes'i dershaneye bırakacağı için gidilecek istikametlerde ters olunca haliyle Enes'i bırakması daha uygundu her neyse(lafı niye bu kadar uzattıysam:P)
Bu sene Enes'de olumlu yönde değişimler söz konusuydu ama yinede en azından bir kaç öğretmenden şikayet duyarım endişesi ile okula vardım.İlk önce sınıf öğretmenimiz aynı zamanda rehber öğretmenimiz olan sosyal bilgiler öğretmeni ile görüşme yaptımm duyduklarım çok güzeldi,saygılıı, derse katılım yapan, yazılı sonuçları mükemmel olmasa bile iyi deyince içimden ohh çok şükürr dedimm çünküü geçen yıl; saygısızz, dersi kaynatann,sürekli konuşann, öğretmenlerle dalga geçer bir tutum sergilemişti.Bu yıl oks var netleri konusunda biraz endişeli öğretmenimizz ama düzeliceğine inanıyorum dedi şu anda ki net ortalaması 40 en az 55 veya 60 net olmalı.
Diğer branş öğretmenleri ilede sonuç aynıydıı hiç bir şikayet duymadan bu günki toplantıyı atlattım,sadece fen bilimleri ortalamsı 53 buna biraz üzülsemde bu şekilde giderse inşalalh onu düzeltecek,davranış karnesii süperdii buna hele çok sevindimm, geçen sene o karne 2 lerle doluyduu bu sene hiç 2 yok:)
Hele bu hafta yavrumu çok özledim okulda sıkıya aldılar artıkk haftanın beş akşamı evde yok Enes sadece cumartesi ve pazar günleri evde,pazartesi,salı abilerde test çözümü ve ders anlatımları ile geçen iki akşam,çarşamba sınıf öğretmenlerinin evinde ders anlatımı ile geçen bir akşam,perşembe okulda yine sınıf öğretmenleri gözetiminde test ve ders anlatımlı aynı zamanda futbol,havuz gibi sosyal falieytelerin yer aldığı bir akşam,cuma akşamı yine abilerde,cumartesi sabahı dersahane öğlende evde buluştukk vee nasıl sarıldıkk birbirimizeee ve bana karşı duygularını uzun zamndırr sevgisini hissedememiştim bu ayrılık işe yaradı galiba:)
Cumartesi ve pazar akşam saatleri futbol idmanı var orayada gidiyor pazar sabahıda dershane.
Yavrum çok yoruluyorr farkındayımm ama evde olduğu zamanlarda dersleri aksatıyorr,inşallahh onun içinn hayırlısı olurr bu koşuşturma..
Neyseee gelelimm bizim küçük velete,beyefendii çok sosyal bir çocukk:P Pazartesi,salı,perşembe satranç kursuna gidiyorve ısrarlaa vazgeçmiyorr çok istekli inşallahda sıkılmaz,ayrıca haftada iki günde halk oyunlarına başladı geçtiğimiz hafta.Aslında halk oyunlarına gitmesini pek istemedimm herşey çok ağır gelmesin diye ama geçen hafta başıydı anne beni öğretmen halkoyunlarına yazdıı ben yetenekliymişim yapabilirmişim dedi,anladım Ömer halk oyunlarına katılmak istiyor ve öğretmenini aracı yaptı ,neyse kağıdı imzaladım katılabilir diye yolladım,ve tenefüs arasında gidip öğretmeni ile görüştüm siz böyle bişey dediniz mi diye ,hayır dedii ve bu cevabı duyacağımı biliyordum.Neyse Ömer'le konuştumm bir daha öğretmenin söylemediği bir şeyi söylememesini bunun yanlış olduğunu,istediği bişeyi bana söylemesi halinde zatenn onun için uygunsa izin verebileceğimizi anlattımm, şimdilik tamam dedii bakalım daha neler görücez.
Dersleri konusnda da bu sıra sıkıntı yaşıyoruzz evde hiç bir şekilde benimle okumuyor,öğretmeni artık Ömer'in okuduğunu söylüyorr ama benimle okumadığı için inanamıyorum hadi oğlum ne yazıyor falan diye sorduğumda suratıma boş boş bakıyor ımm ımm diye düşünüyorr ve sonuç hüsran:( Başlarda ezbere bildiklerini bile okumuyor:( Anlamadım bakalımm ne olucak:(
Matematikte çok istekli çokda güzel toplama yapıyor,geçen akşam birlikte toplama yapıyoruz 5ile 4 ü toplayacak;işaret parmağı kafasında beşi kafama yerleştirdim diyor ama işaret parmağı kafadan hiç çeklimiyor ve öteki eliylede parmaklarını 4 yapıyor ve başlıyor toplamaya sonuç dokuzz buluyor ama hali çok komik oluyor o ayrı:)